Bir metindi sayfalara döktüğüm.
Sayfalarca metinlerie destan yazdığım,
Her bir karede anı biriktirdiğim,
En güzel ayracımdın...
Kuru bir daldı yeşertmeye çalıştığım,
Ne var ki ulaşamadığım bir dağ olmuştu emeklerim.
Anlamayanlar, anlatamıyordu hepsi bu...
Kelimelerin kifâyetsiz kaldığı ölüm döşeğindeyim.
Kitaplarım sessizliğin sesiydi aslında,
Anlatılmayan, anlatılmayan bir çok kelimenin birleştiği yürekler topluluğuydu,
Ve her kelimede bir gönlün yattığı sözlüktü...
İç seslerin haykırışıydı.
Bâzen fon müziklerinin sesi,
Çırpınan gönüllerin merhemiydi,
Her satırında beni anlattı kitaplar...
Gezemediğim diyarlardan haber uçurdular,
Hayat kurmayı onlar bana öğretti.
Farklı yüzler benimsemeyi,
En güzel insanları düşlemeyi onlar öğretti..
Bâzen ağlattılar yaramaz çocuklar gibi,
Bâzen güldürdüler o çocukların kahkahası gibi,
Hiç bir zaman incitmediler o küçücük yüreğimi,
İncitmediler ruhumu,
Çünkü şu gezen varlıklar gibi ihânet etmiyorlardı,
Sayfalara dökülen bedenlere...
Ve düşlere saygılıydılar,
Kahkahası eksik olmayan hayallere...