Derler. Külliyen yalan. Işıl ışıl parlayan bir çift gözün,kaç gece gözyaşlarıyla sabahladığını nereden bileceksiniz. Darılmalarını,hâyâl kırıklıklarını,toparlanma çabalarını ve tekrar yıkılışlarını. Farklı pencerelerden bakmaya çalıştığı acıları her defasında aynı şeyi haykırır. Sevilmiyorsun. Sevilmediğine ikna olduğu gün ölecektir,biliyordur. Ve sırf bu yüzden,tüm gerçekleri bildiği halde,tüm sevgi gösterilerine kanıyordur. Gerçeklerden kaçacağını zannettiği çocuksu bir saflıkla. O gözlerin kaç gece çocukluğuna dönmek için yalvardığını bilemezsiniz. Sadece kaydıraklar,salıncaklar görmek istediği çocukluğuna. Ve bugünkü acılarının temellerini atan çocukluğunun da ona düşmanca bakışlarını siz göremezsiniz. Aşağılanmalarını,çocukluğunu elinden alan yıllarını, bırakın dakikaları,saniyeleri hesaplayarak yaşamak zorunda olduğu günleri. Bugünkü tüm korkularının sebeplerini siz bilemezsiniz. Size bakan bir çift parlayan göz vardır sadece. Sık sık bakışlarının ne kadar güzel olduğunu dile getirir,sevgisizliğini örtme çabasını göremezsiniz. Çocukluğunun bile ihanetine uğramış bir viranedir kendileri ve kaçacak hiç bir yeri kalmamıştır. Gülüşlere sığınmayı tercih etmiş,bir ihtimal farklı kollarda babasının sevgisini aramıştır. Fakat size görünen yalnızca işveli bir kaşardır. Bakışlarıyla tüm erkekleri peşinden sürüklüyordur. Oysa sadece sevilmek istiyordur.