Bu gibi düşünceler bana dilencilik yapmaktan farksız gelir. Oysa kimine göre yardımlaşmak manası taşır.Nasıl olurda içinde bencil duygular taşıyan, menfaatle yazılmış cümleleri insanlar bu kadar basit algılar anlam veremedim hiçbir zaman.
.
Halbuki değerlerin ehemmiyeti yaşa göre değişmez, yaş artıkça belki anlayamadığımız hakikati daha iyi anlayabilme kudretine ereriz hepsi bu! Ermeyebiliriz de velhasıl. Hoş, nasibimizde yoksa kırk takla atmakla da olmaz bu gibi şeyler.
.
Öyle işte sabahın bu saatinde düşündüğüm şeye bak! Ne denir benim gibilere. Kuzum senin başka işin gücün yok mu! Olmaz mı?
.
Oysa bugün pazar ve yarın okullar açılacak. Üzerine düşünülecek tonla şey! ve yerine getirilecek nahif vazifeler var.Yalnız bugünün tatil olması ve sabahın en tatlı saatlerine denk gelmesinden mütevellid gözümün önünde pencerenin kenarında sallanan sandalyede beyaz gömlekli yeşil etekli bir kadın(ben). Elinde kitabıyla kahve yudumluyor, düşeyazıyor bir yandanda yaşananları ve yaşanmayanları. İçlerindeki hayrı. Güneşin hiç şaşmadan itirazsız bir sabaha daha uyanışını.
Amaları, fakatları, kahvenin neden bu kadar tuzlu olduğunu filan!
.
Ne yapalım kuzum! Hayat böyle. Şükre muttasıl ne çok şey varken nasıl olurda elde avuçta olanın bizi hasta edecek şeyler olmasına müsade ederiz.
.
Al işte, bugünün mevzusu bu olsun. Ben kahvemi yudumlarken sen de düşünedur biraz olmaz mı! hayatı. Yaptıklarını, yapamadıklarını ve yapmayı arzuladıklarını.
.
Izdırabını, amalarını, fakatlarını bir tarafa at ve de ki;
Bir dakika hayat benim daha umudum var beni var kılandan.. Yaradanımdan.
Hamdolsun yine, yeniden, yepyeni bir sevgiyle, şefkatle sarıp sarmalayan aydınlanan güne ve Sahibine :))
Pınar Önalan
20.09.2020