Huzuru tarif edeyim sizlere: Hayattan minik bir şey, zararsız bir şey istersiniz. Onu bulursunuz ya, mesela bir böcek, işte o an. Ya da bir işaret, bazen bu işaret sizin için değildir tıpkı sizin için doğmayan güneş gibi. Ama umdunuz da oldu ya ne mutlu size. Tanrı belki sizin kötülüğünüz için güneşi ortadan kaldırmaz. Onun yerine sizi ortadan kaldırır. Ama yapmıyor da siz yeni bir güne uyanıyorsanız ve bu gün sizin için anlamsız ve farksız ise.. Ne diyeyim vay hâlinize..
Gerçekler var mesela, bazen acı diyorlar. Hayat ne umulduğu kadar pozitif ne de sanıldığı kadar negatiftir. Bu iki kutup da insan uydurması şeylerdir. Her şey olur ve döngü devam eder. Bu ne üzücü ne de sevindiricidir. Öyledir, ne dramdır ne komedya. Hayat ne gülmeniz ne de ağlamanız içindir. Onu yaşamanız ve düşünmeniz içindir.
Ömrüm çok kısa değilse hedefim bu. Benim mutluluk hedefim yok, üzülmeye de niyetim yok. Elbette bunları yaşayacağım, ama onlara aldanıp insanları riske atacak değilim.