üzeri kederle kaplı bir suretim,
yanaklarım ateş.
yolsuz yordamsız yüreğimi yokluyor hayat,
sütten kesilmiş bir çocuk değilim oysa,
acımı aşktan çıkaracak yaşa vardım çoktan.
yürüdüğüm tüm yollar bir hikaye yazıyor bana,
tüm sokaklarda bir sıfat ekleniyor adımın altına.
en çok keder ustası yakışıyor bana,
çaylak
ve usta..
kalbimin ritmini yok sayıp devriliyorum
tüm karanlık yollarına sevdanın.
acımla zikzak çiziyor çocuk yanlarım,
ipe götürecek bir sakarlık belki
aşka düşmek bu denli.
belki ölmek fena sayılmazdı
aşkın çitlerinde kanayan ellerimize nazaran.
nasılsa korkusu aşkadır bir tek insanın.
ıstıraplı bir gece gelip oturuyor göğsüme,
yine çıkmaz yollarda gözlerim,
gözlerimle yürüyorum bu kenti,
boğuk penceremden.
bir bulut süzülüyor sanki tepede,
kaynar bir su dökülüyor göğe aniden.
tüm kuşları acıdan haykırıyor gökyüzümün.
kederle inliyor dışarısı,
aklımda aşk!
bir ayrılığın manifestosudur bu!
başkaldırıp,
söz indiriyorum.
susturuyorum tüm çığlıklarımı ben de.
bir tuğla da ben kırıyorum yıkılmışlığımın üzerinde.
bu kentin sevda yüzlü çocuğuydum,
şimdi bu sevda yüzünden yitirdim tüm çocukluğumu.
galebe çalıp duruyordu içsizliğimin ağrısı,
kendi yarama sızıp,yara oldum kendime.
sonra bir sonbahar günü,
intihara kalkan düşler furyasına düştü adım,
iki satır daha yazsam ölecektim,
intihar koydular adımı.
şiirdim,
ölüm sandılar ahımı.
beraber koyalım dedim kendime
gel bu derdin adını.
bekledim
gelmedim!
sanrılarımı kaydırıp aklımın buz vadilerinde,
çöl ateşlerinde sonsuzluk pişirdim acıya harmanlayıp.
saç diplerimi idam ettirdim tel celsede,
bekledim,bekledim.
ölmedim.
bir şiirdim oysa aşka mana katacak,
ben bile inandım acıma,
kendimi şiirden saymadım.
- Abdullah Cemek
14/06/2019