Harşit
Bir dere akar dağların ardında
Adına Harşit dersin, bakarsin
Harşit köprüsünün uykusuzluğunda...
Bir gece bir kağnı gider ağır ağır
Bir yük taşıdığını sanırsın...
İpek yolunun bir hanında,
Kış akşamı duan yükselir arşa
Gün olur bir sala okunur
Abdal Musa'dan duyarsin.
Bir köy kalır ardında
Adına Zigana dersin.
Limni'nin zümrüdünde
Karacanın rüyasında
İmeranın gözyaşlarında...
* * *