Gurbeti, saçlarımda,
Hasreti, yüzümde,
Hüznü, gözlerimde sakladım ben.
Alevler sardı çevremi,
Yandım.
Kirpiklerim serinletti bazen yağmurlarıyla,
Gülümseyişim içtendi aslında,
Her ne kadar buruk olsa da.
Sordular. 'Neden?'
Dediler: 'Ye! İç! Gez! Eğlen!'
Sustum!
Bilin ki!
Kafese kapatılmış bir serçenin sancısı bendeki.
Serçe; gökleri düşlemez mi?
Ah bir kanat açabilseydi semaya,
İncinen kanadını rüzgar şefkatle okşasa.
Süzülse mavinin derinlerine
Derinlere vuslatın şarkısını söyleyebilse...
Dalından koparılmış bir gülün sancısı bendeki.
Gül; Gülistan'ı özlemez mi?
Ah bir yeşerebilse yeniden toprakta,
Köklerini dört yana uzatsa,
Etrafını süslese yediverenler,
Mis kokusunu dört yana yayabilse...
Yetim bir çocuğun yalnızlık sancısı bendeki.
Ah bir tutabilse ellerinden anasının,
Gölgesinde serinleyebilse babasının.
Ayrılık olmasa hiç ufkunda.
Eksik olmasa yüzünden gülücükler,
Sordular. 'Neden gözlerinde buğu, yüzünde keder?'
Dedim: 'Ben Aşık'ım. Aşık olan aşkından hep iniler.'