HATAYI NEREDE YAPIYORUZ?
Sürekli kendimizi içinde bulduğumuz bir girdap... Hata ve onun bitmek bilmeyen kısır döngüleri. Yaşamaktan bıkmadığımız ve aynı eylemleri yapıp her şekilde farklı sonuçlar umut ettiğimiz bu saçmalık hali. Peki soruyorum hatayı nerede yapıyoruz, kaç kez bunun üzerinde düşündük? Hiç... Koca bir hiç. Hata çoğunlukla kimde, bizde mi karşı tarafta mı, soyut olan kavramlarda mı? Hata nerede alt paragraflarda gelin beraber bir arayalım
Çoğu kez hata aslında bizdedir. Kabul etmek istemesek dahi bu böyledir. En büyük hatamız ise alışkanlık edindiğimiz "süreklilik" bağımlılığımız. Bir şeylerin sürekli olabileceğine dair olan umutları yok etmek gerekiyor. Çünkü sürekliliği olan hiçbir şey yoktur ve üzgünüm hiçbir zaman da olmayacaktır. Hayatta her şey "gelir geçer" kanununa dayanır. Çünkü her şey geçer, herkesin gittiği gibi. Bu yüzden bir süredir sizinle olan bir şeye bu bir somut olarak insan olabilir, soyut bir duygu durumu olabilir. Geçici şeylere kalıcı muamele yapmamak gerekir. Can Yücel'in de dizelerine kulak vermekte fayda var.
"Bağlanmayacaksın bir şeye öyle körü körüne o olmazsa yaşayamam demeyeceksin, demeyeceksin işte. Yaşarsın çünkü..."
Süreklilik durumunu kabullendiğimizi varsayarsak ardından davranışlarımız gelir. Bizi hataya sürükleyen bir sonraki adım bunlardır. Duyusalsanız ezilirsiniz. Alçakgönüllüyseniz alçak gönüller tarafından hırpalanırsınız. Bunların nesi hata derseniz seçimler ve tercihler. Alçakgönüllü biri alçak gönüllü olan insandan uzaklaşmayı bilmeli, duygusal biri kütük ve kalaslara olan bağımlılığını azaltmalı. Değişmez dediğin ve hala aynı olarak bulabildiğin ne var? Onsuz olmaz dediğin ve şu an olduramadığın ne var? Onu istiyorum dediğinde onunla olabildiğin ne kadar an var?
HİÇ
Bu nedenle hata genelde bizdedir.
adım atmak isteriz ayaklarımızı görmeyiz
önümüzde olabilecek olanları görürüz ama görmemiş gibi yapmaya devam ederiz
onsuz olmayacakmış, düzenimiz bozulacakmış gibi endişelere kapılırız
Mark Twain'in bir sözüyle bitirmek isterim
"O kadar çok endişem vardı ki, hiçbiri yaşanmadı bile"
Sevgiler...