Şimdi ben sana iki kelam ederdim ama
Senin olmasa da
O ilk bakışın, ilk sarılışın ve ilk yanışın hatrı var bende.
Yoksa kolaydır,
Ekmeği keskin bir bıçakla keser gibi,
kesmek selamı.
Yüzüne bakmamak, tanımamak,
Ve hiçbir şey yaşanmamış gibi yapmak.
Senin olmasa da
İnsan aldığını verdiğini kolay unutur.
Üzülmüştür, incinmiştir, yıkılmıştır.
Olsun kalkar yine de düştüğü yerden.
Benimkisi başka bir dert.
Şimdi ben sana bir güzel sayardım,
üstüne isyan ederdim.
Kapıyı çeker giderdim ama
Senin olmasa da
Yatağın, yorganın, yastığın,beraber uyumanın, uyanmanın,
Geceye düşen kederin ve tendeki terin hatrı var bende.
Şimdi ben sana iki kelam ederdim ama
Senin olmasa da
Gecede, verilen sözün, duyulan sesin hatrı var bende.
Çekmecede bir çift çorap, fanila, bir de şiir kitabı Küçük İskender’den.
Koltuğun kenarında pembe toka, banyoda diş macunu ve mavi havlu.
Kentin her yerinde senden her şey, benden hüzün.
Bu ağrı senden bana sona kalan.
Elbette bunun için bile iki küfür etmeliyim.
Senin olmasa da
Balıkçı barınaklarının, uykusuz gecelerin,
Sonra sokak köpeklerinin, koca gözlü çocukların, yolların
Bir de edilmemiş, söylenilmemiş lafların hatrı var bende.
Ne kadar inat etsek de,
Hayat döve döve öğretiyor bize ihaneti.
Bir saat önce senin için canını verecek olan,
Bir saat sonraya kalmadan canını alıp gidiyor.
Ne menem bir şeymiş
Bir zamanlar cümlelere sığdıramadığın insanın
Artık bir harfe bile değmemesi.
Senin olmasa da
şiirin, şarkının, ağlanılan filmin,
sonra kavganın, ardından edilen özrün, pişmanlığın,
Bir de ayrılıkların ve bir de kavuşmaların hatrı var bende.
Şimdi ben sana iki kelam ederdim ama
Senin olmasa da
Sırtımdaki hançerin, hançerin açtığı yaranın, yaranın anlattığı aşkın hatrı var bende.?????