Giriş yap! Hesap oluştur!
Nedir?
Ara
Şifreni mi unuttun?
Hava Soğuk - Sözümoki
05 Nisan 2015, Pazar 03:38 · 717 Okunma

Hava Soğuk

Boş ve sararmış bir parça kağıda işledim bu kelimeleri, ince uçlu kalem ile. Yazmayı seviyordum. Sonsuz olasılıkları barındıran boş bir sayfaya yepyeni hayatlar inşa edebilirdim. Yepyeni dünyalar yaratabilirdim. Gitmek istediğim yerlere gidebilirdim. Olmasını istediğim bir mekânı resmedebilirdim. Bir ressam için renkler ne ise, bir müzisyen için notalar ne ise benim için kelimeler ve harfler de oydu. Her ne kadar dışarıdan umursamaz ve hayatını düzensiz ve amaçsız bir şekilde yaşayan birisi gibi görünsem de şu son günlerde (teşekkürler Hale’ye), içimde büyük bir boşluğa sahip birisiyim. Büyük ve karanlık bir boşluk, her gün beni biraz daha içine çeken… O boşluğu okuyarak doldurmayı düşünüyordum. Yeni şeyler öğrenerek. Bilgi değil miydi bu dünyada önemli olan zaten? Hiçbir zaman anlamamıştım. Büyük ihtimal anlayamayacaktım. Güneş bulutların arasından bakıyordu yeryüzüne. Toprağı yalayan bir tavırla bırakıyordu ışınlarını. Sanki bir daha gelmeyecekmişçesine ısıtıyordu, bir daha doğmayacakmışçasına… Yeşilin tüm tonlarını barındıran ağaçlar hafif esen rüzgâr ile yapraklarını birbirine çarptırıyor ve doğa ananın melodisini oluşturuyorlardı. Karşımda bulunan denizin mavi-yeşil rengi dalgalarla boyanıyordu. Vapurlar gelip gidiyordu iskeleye. “Soğuk” diye mırıldandım kendi kendime. Soğuktu. Sonbahar İstanbul semalarında kendini göstermeye başlamıştı artık. Rüzgâr şiddetini arttırdıkça ara ara, garip bir titreme geliyordu bana. Ellerimi yumruk yapıp ceplerimin içine sokuyordum. Kafamı omuzlarımın arasına indiriyordum. Bu halde oturmayı seviyordum açıkçası. Bir süre daha seyrettim karşımdaki manzarayı. Ellerimi ceplerimden tekrar çıkardım. Kolumun altına koyduğum defterimi aldım ve içine bir şeyler daha karalamaya başladım: “Oysa gölgeleri pek sevmem, izleniyormuşum hissine kapılmama neden oluyorlar hep. Bir de hep gizliden gizliye hareket ettiklerini düşünüyorum. Biliyorum bende sorun. Ancak renkli olsalardı keşke, bir şansım olabilirdi belki. Neden olmayacak şeylerle dolu ki hayat. Bir metni okurken beynim, görmek istediğini görüyor artık. Söylemek istediklerimi saklama çabası içinde ne dediğimin farkına bile varamaz oldum. Tamam, kabul ediyorum, şu sıralar fazla pesimist davranır oldum, belki de manik depresif yada belki ne anlama geldiğini bilmediğim ama okunuşunun hoş olduğu ruhsal rahatsızlıkların birisi ancak emin olduğum bir şey var ki; farklı bakıyorum. Bundan rahatsız değilim ancak herkesin aşağı doğru indiği bir yürüyen merdivende yukarı doğru tırmanıyorum. Oysa ters yönden gitmek daima en sevdiğim şey. Bana, sana ters gitseler bile, bu biraz zamanını alsa bile gideceğin yere varıyorsun, mesajını veriyordu. Ancak diğerlerinin deli olduğumu düşündüğünün farkındayım. Sanırım bazen biraz deli olmalı insan. Kısacası hayat bazen; doğmayacak bir güneşi beklemek gibi. Susturmaya çalıştığım bir bebek, uzanıp tutmaya çalıştığım bir gök kuşağı, yakalamaya çalıştığım her yağmur damlası. Son dakikada kaçırdığım otobüs. Yatağa yattığımda söndürmeyi unuttuğum ışık gibi. Güzel bir rüya gibi… Ancak zorla da olsa kendimi güldürmesini biliyorum.” Başımı defterden kaldırdım. Biraz önce yazdığım birkaç satırlık cümlelerin bulunduğu kağıdı da katladım ve defterin arasına sıkıştırdım. Hava soğuk.

1 kişi beğendi ·
Yazarın diğer paylaşımları;
Sözümoki Mutlaka Bilinmesi Gerekenler
Yaşadığın en sıkıntılı süreç ne ile ilgiliydi?
X

Daha iyi hizmet verebilmek için sistem içerisinde çerezler (cookies) kullanmaktayız. "Çerez Politikamız" sayfasından daha detaylı bilgilere erişebilirsin.

Anladım, daha iyisini yapmaya devam edin.