İnsan ne zaman mantıklı sorular sorar?
Sanırım büyüdüğü zaman...
Peki insan ne zaman büyür?
Sanırım dikenli yollardan geçince...
Benimde hikayem böyle başlıyor aslında...
Öyle filmlere konu olacak aman aman bir hayatım olmadı. Belki bir çok kişiye göre sakin bir hayatım oldu, fakat derler ya hani, dağına göre kar misali... Bende hayatın bazı zorluklarını yaşadım ve yaşıyorumda. Bir söz aklıma geliyor, sabır acıdır ama meyvesi tatlıdır diye, belki de bu söz oldukça haklı...
Yaşadığım şu ana bakıyorum kendimce birçok yol katettim. Katettiğim yollara bakınca sanırım en anlamlısı yine sağlık konusu oldu diyebilirim... Ben nasıl biriyim tarif etmem gerekirse, yazın herhangi bir sıkıntısı olmayan ama gel gelelim sonbahar ayları ile kuru öksürük hikayesi olan biriyim. Geçmedi bir türlü... Bir çok doktora gittim, uzun süreli haplar kullandım ama nafile. Bir ara zerdeçal, karabiber, zeytinyağı, limon 4'lüsünü denedim oldukça iyi gelmişti. Gelmişti ama o iyi gelen zamanlarda ben iş değiştirmiştim. Beni daha çok hasta eden bir işi bırakıp başka bir işe geçmiştim ve bununda etkisi yok sayılamaz.
Ama aradan zaman geçti ve yine kuru öksürük canımı sıkmaya başlamıştı.
Normal zamanlarda olsa bir sıkıntı yok ama 2020 senesinde hayatımıza giren o nalet virüs yok mu, işte bunun yüzünden insan her öksürdüğünde kendisinden şüphe ediyor ve cüzzamlı bakışların tesiri altına giriyor.
Peki ne yapmalıydı da bu dertten kurtulunmalıydı?
Hani yazıya başlarken dedim ya, insan ne zaman büyür. Ben 30'lu yaşlarda büyümeye başladım. O günlerde tanıştığım bir iki doktor hayatımı epey değiştirdi. Daha önce benim için tıp, git doktora al hapını iyileş olarak kodlanmıştı. Ama yeni tanıştığım doktorlar sayesinde tıpta bir çok alternatif ve tamamlayıcı sistemin olduğunu gördüm.
Yolculuğum birçok farklı tedaviden geçti... Biorezonans, bach çiçekleri, akupunktur, fitoterapi, aromaterapi ve en sonunda da homeopati...
Diğer tedavi yöntemlerine göre biraz farklıydı. Çok fazla soru soruluyordu ve hiçte alışık olduğum tarz sorular değildi. Mesela, başın ağrıyor mu, neresi ağrıyor, nasıl ağrıyor, ne kadar sürede tekrarlıyor, ne olursa iyi geliyor gibi bir çok soru vardı ve tüm bedenimi baştan aşağı tarıyordu...
Hep duyardım bütüncül tıp tedavisi diye... İşte bu homeopati bütüncül iyileşme sağlayan 250 yıllık bir tıp tedavi yöntemi.
Ama soruyorum kendime, neden bunca sene homeopatiyi hiç duymadım. Çok ilginç, halbuki o kadar çok bu işlerin içindeyim ki... Ama işte vakti saati gelmeden olmuyormuş...
İşte benimde büyümelerim böyle olaylardan geçti...
Sağlığım için birşeyler içerisinde olmak, iyileşmenin verdiği mental ve fiziki rahatlama hissi, inanın bana insana çok şey katıyor. Cümlelerine yansıyor, enerji dolu oluyor.
Ve size çok ilginç bir şey daha söyliyeyim, homeopatide iyileşme minicik topçuklarla oluyor... Mercimek tanesinden küçük remedi adı verilen ilaçlardan bir kaç tane almayla tabi işin ehli doktor olacak, iyileşmek mümkün...
Uzun lafı kısası, hayatı keşfetmek benim için sağlığı tekrar kazanmayla oldu. Herkesin hikayesi farklıdır ve evet bu da benim hikayem...