Günaydın ben Zeynep.Adana 'da hava çok sıcak.Ben bir yandan dondurma bir yandan buz gibi limonatayla serinlemeye çalışıyorum. Odama geçmiş bilgisayar oynuyorum. Kapı çaldı tam bardağıma buz atmaya giderken. Kapıyı açtığımda karşımda Gonca' yı gördüm. Dört yaşından beri yakın arkadaşım. Kendimi benden daha iyi tanıyan her konuda, sen şöylesin öyle yapma bak gene bişey olur diye beni uyaran arkadaşım. Hemen koştum onada bir bardak limonata doldurdum getirdim. Sohbete daldık en son Gonca" Hangi liseye düştün. "diye sordu. Daha bakmadım beraber bakalım dedim. Koşarak bilgisayar kaltuğunu ittim dizlerimin üstüne çöktüm. Ben heyecandan yerimde duramıyodum Gonca'ysa arkadan nolur aynı lise olsun diyerek dua ediyordu. Yavaş yavaş fareyi aşağıya kaydırdım ve oley diye bağırmaya başladık şimdide okulu iple çekiyorduk. İlk okulu beraber okumuşduk ama orta okullarımız ayrıydı saatleride tutmuyodu sadece hafta sonları buluşuyorduk. Şimdi hayallerimize kavuşmuş sarılıp sarılıp duruyorduk. Gonca hemen alıcağımız şeyler aynı olsun ama renkleri farklı olsun kopyalamış gibi olmayalım dedi. Tam o sırada paraşütle uçanların reklamına takılmış dikkatli dikkatli izliyordum. Gonca ne oldu Zeynep neye daldın gittin diyince hemen bir panikle kafamı ona doğru dönderdim. Gonca paraşütle uçuş kursuna yazılalım mı diye soru sordum . Annem asla izin vermez diyince biraz üzüldüm. Bir ümitle belki iyice araştırırsak izin verir dedim. Annene öğrendiklerimizi anlatırız. O da şaşırır izin verir diye düşündüm. Belki ama izin vermez heveslenme dedi, Gonca gene son hevez bükücülüğünü konuşturdu. Olsun deneriz dedim. Hadi bakalım başladık araştırmaya bir sürü yerde kurslar vardı. Anneme ve Gonca'nın annesi Meryem teyzeye hepsini anlattık, gösterdik. İkiside düşünmemiz lazım dedi göz göze gelip gülüştüler. Bizde dışarıya çıktık havuz vardı yakınımızda oraya gittik. Bir hazırlanışımız vardı ki ben şampuanı unutmuşum.Gonca mayosunu unutmuş koşa koşa geri geldik yanına aldı bu sefer havuza doğru koştuk. Tam zamanında geldik sonra yan yana oturup kaydıraktan kaydı bir iyi geldi. O hamburger aldı yarısını bana verdi bende pizza alıp yarısını ona verdim. Çok eğlendik. Geri geldiğimizde dışarı sanki daha sıcaktı Gonca bana kesin derece arttı dedi. Geri geldiğimizde annem ve Meryem teyze gidersiniz ama şartlarımız var dedi. Biz o sevinçle elimizdeki havuz eşyalarını sağa sola attık sarıldık sevinç çığlıkları attık.Annem vazgeçmeden susun diyince bir sessizlik çöktü etrafa. Sonra bir beş dakika bekledi bize sadece Kayseri'ye gidebilirsiniz dedi. Devam etti orda kuzenlerin var bişey olursa yardım ederler haberim olur dedi. Meryem teyze devam etti yabancılarla fazla muhatap olmayacaksınız her yere gitmeyeceksin dedi. Annem ise bavullarınızı biz hazırlıyacağız dedi. Biz sonuncusu dışında anlaşmıştık ama mecbur sonuncuyuda kabul ettik. Hemen Kayseri'ye baktık. Kamplık yerler vardı ve paraşüt içinde. Bir çok kursada baktık ama en çok Yenerler'i beğendik anne onayıda var tabi. Paraşüt kursunda bir hafta ilk yardım kursu zorunluydu. Zaten ikimizde ilk yardım kursuna geçen sene gitmiştik. Kolay geçicek büyük ihtimalle. Sonra Gonca'yla kamp kurmayada karar verdik yani iki hafta önce gidicez ve ilk yardım kursunun olduğu yeşillik alanda kamp kurucaz. Annelere bunu zor ikna ettirdik ama olsun. Akşama doğru Gonca bizde kaldı sabaha kadar bizdeydi.O akşam babamla birlikte Gonca'nın aileside misafirliğe geldi. Babam beni ve Gonca'yı yanına çağırdı ve bana bir kahve yapın bakayım dedi. Gonca hemen tamam Ekrem amca dedi ve benden önce mutfağa koştu. Ben tam adım atıyordum ki Mehmet amca bana da yapın bakıyım dedi. Gonca içerden hemen babacığım dedi. Biz güzelce kahveyi yaptık galiba biraz acı olmuş. Babam bize aferim dedi. Öpün bakalım elimi diyince şaşırdık Gonca'yla Mehmet amcanında elini öptük. Sonra bize bir poşet uzattılar. Aynı sabah annemle Meryem teyzenin güldüğü gibi güldüler bizde gülerek poşete baktık. Kalın kıyafetler ve bir kutu vardı.Annelerimize döndük babalarızın haberi var dediler. Kutu tersti dönderince bir mutlu olduk ki düşüp yere bayılacaktım çünkü o kutular telefon kutusuydu. Hemen hatlarımızı taktık birbirimizi kaydettik. Bizi oralardan arayıp konuşmanız lazım dedi Mehmet amca. Başladık hazırlıklara tam sekiz günümüz vardı. Cuma günü annem elleri kitap dolu geldi dört tane al yanına dedi. En sevdiğim yazarın kitapları İpek Ongun, aldım ne yapıcam bunları diye sordum. Orda okuyacaksın kızım dedi annem. Birazcık sinirlendim galiba kitapları sevsem bile eğlence için giyoruz oraya. Kitabı her gün okuyorum zaten.Bir gün kala markete gidip bisküvi aldık. Kamp için akşamdan otobüse bindik ve yola çıktık.