Hayatlarımız...
Henüz basımı yapılmamış kitaplar misali. Yalnızca kendimiz yazıp kendimiz okuyoruz. Duyguların hissiyatını kendimizce yorumluyoruz. Acı tatlı demeden doğaçlama bir serüveni kucaklıyoruz ve basıyoruz bağrımıza. Her bir şeyine katlanıyoruz sonra... Bildiklerimiz heybemize bilmediklerimizi cahilliğimize ilave ediyoruz.
Hayat!
Gözler önünde yaşanılıp sır küpü gömülüyor yürek çukuruna gizlice.
Nice depremlerle sarsılıyor da dimdik kalıyor öylece yerinde.
Hayat bizim...
Hayat sizin...
Hayat yaşanmaya değer kılınan fakat yaşanması güç olandır.
Hayat bize sunulan bir armağanın kıymetsiz görülerek ceza mahiyetinde yaşanma şeklidir.