HAYTALI MI BİCİ BİCİ Mİ ?

Tatlı sever biri olarak her türlü tatlıyı yiyebilirim ama sanırım bu konuda yine memleket sevdam ağır basacak. Haytalı Hatay'a özgü sütlü bir tatlıdır. Bunun bir de Adana yöresine ait bici bicisi de mevcut. Bu ikisi arasındaki en büyük sıkıntıysa birbiriyle karıştırılmasıdır. Antakya halkı ciddi anlamda bu tatlıyı sahiplenmiş durumda. Fakat Adana halkıyla aralarında tatlı atışmalar günümüzde de devam etmektedir. Her ne kadar iki yörenin tatlısı farklı olsa da insanlar iki ismi bir anda kullandıklarında yöre halkı farkı anlatmaya başlıyor gergin ve baskın bir şekilde ツ

Ben öncelikle şunu belirtmek isterim; Haytalı Hatay’a ait bir tatlı olmakla birlikte en altında süt, mısır nişastası ve şeker ile pişirilmiş muhallebi yer alır ve üzerine dondurma ile gül suyu dökülerek servise sunulur. Bici bici ise en bilinen şekliyle rendelenmiş buz ile birlikte pişmiş nişasta, pudra şekeri ve şerbet kullanılarak elde edilir. Üzerine küçük küçük kesilmiş meyve parçaları eklenerek de servis edilir. Hangisini yemeğe karar verirseniz verin size önerim; sakın ola ki Adana’ya giderek haytalı yemek istediğinizi veya tam tersi Hatay’a giderek bici bici yemek istediğinizi söylemeyin. Bu konuda her iki yörenin insanı da ciddi anlamda bu durumdan hoşnut olmuyor. Bu iki tatlının da ufak değişikler sonucunda aynı olarak benzetilmesi bile onları sinirlendirebiliyor. Bir Hatay'lı olarak ben hala bu gerginliğin sebebini çözebilmiş değilim. İki resim arasındaki farkı görebilmeniz adına sizi haytalı ve bici bici ile bir süre sessiz bırakıyorum. ツツ

Bici Bici ↑
...................

Ne olursa olursa kendi yöremin haytalı tatlısını daha çok seviyorum. Her ne kadar yaz sıcağında kavrulsak da buzlu bir tatlı yemeyi pek tercih etmem doğrusu. Ama lezzetine lafım yok kesinlikle.Bici biciciler tepki göstermesin aman diyelim, onun ayrı bir lezzeti mevcut elbette ama ben haytalıyı yemeyi daha çok tercih ediyorum. Haytalı tatlısının lezzeti bir yana aslında nereden ve nasıl geldiği de yani geçmişi de benim çok dikkatimi çekiyor.

Arap kültürüne ait haytalının adını ilk yapıldığı ' Haytalı ' köyünden aldığı biliniyor. Bu köydeki insanların çok fakir olduklarından dolayı bu tatlıyı yaptıkları zaman üzerine sadece gül suyu dökmeleri de bundan dolayıdır. Fakir ama zeki insanlarmış bence ki bu güne kadar yaşattılar bu tatlıyı, bize kazandırdılar. Bizimkilerde az zenginleşerek üzerine dondurma ilave etmiş sağ olsunlar ツ Tadını çıkarabilmeniz için o gül suyunun kokusunu kaybetmemesi ve dondurmanın erimemesi gerekiyor. Soğuk olarak gelir gelmez yiyebilirsiniz. Zaten bu güzel tatlı karşısında kendinizi tutamayacaksınız çünkü ben kendimi durduramıyorum.

Genelde çikolatalı tatlılara alışmış insanlar olarak belki size çok hafif gelebilir ama serinlemeniz için kesinlikle önerebileceğim bir tatlıdır. Şayet Hatay'a yolunuz düşerse bu tatlının tam anlamıyla tadına varmanız için onu yerinde yemeniz şart. Antakya Kurtuluş caddesinde 1913 yılından bu yana varlığını koruyan bir yapı olan Affan Kahvesi (İnci Kıraathanesi) bunun için ideal bir yer. Yerli ve yabancı gelen tüm turistleri mekanın da ağırlayan kahve, haytalı ile bici bici arasında karışıklığı gidermek amacıyla da duvarına yazı asarak çözüm sağlamaya çalışmış ツ


Bu tatlıyı yedikten sonra hazır Affan Kahvesine gelmişken burada kahve içmeden asla ayrılmayın derim. Süvari ya da Tarsusi adıyla bilinen kahveyi tavsiye ederim. Belki sizlere tuhaf gelebilir ama bizim oranın insanları fincan kullanmayı pek sevmez. Bizler genelde kahveyi köpüksüz ve çay bardaklarında tercih ediyoruz. ( bölge bölge değişebilir) o yüzden size gelen kahve köpüksüz ve çay bardağında geleceğinden sakın şaşırmayın. Bu arada sipariş verirken mutlaka nasıl içeceğinizi de belirtmeniz gerekiyor çünkü genelde şekersiz gelecek kahve size acı bir tat verebilir. Ve bu haytalıdan sonra belki pek hoşunuza gitmeyebilir. Benden söylemesi…
O zaman haytalı yedikten sonra üstüne bir de kahvemizi içeceklere şimdiden afiyet olsun diyorum.
Adres : Affan Kahvesi – Kurtuluş Caddesi No : 42/A Antakya Hatay

Kendimce bir not: Emre Aydın'ın ‘Git’ parçası Antakya bölgesinde çekilmiş olup klipteki mektup sahnesi Affan Kahvesinde yazılıyor.