İnsan bir gününü nasıl geçiriyorsa ömrü de o 24 saat içerisinde yaşadıklarıyla paralel bir şekilde geçiyor. En çok kimle vakit geçiriyorsak, hangi işle meşgul oluyorsak, neler okuyorsak ne dinliyorsak biz oyuz. O yüzden günlerimizi neyle doldurduğumuz çok ama çok önemli. İşim gereği ölüme yakın insanlarla çok iletişimim oldu ve ben onlardan şunu öğrendim, insanlar yaptıkları hatalardan dolayı kendilerini bir şekilde affediyorlar ve bunla ilgili çok da pişmanlık yaşamıyorlar.Ama yapmak isteyip de yapmadıkları çaba sarf etmedikleri şeyler için çok pişman oluyorlar o şey içlerinde ukde kalıyor o yüzden hedeflerimiz için bugünden çalışmaya başlamalıyız .Artık ertelemeyi bırakmalıyız başarısız olacaksak bile en azından denedim ama olmadı diyebilmeliyiz kendimize. Hayat kısa yapmak istediklerimiz çok, o halde kolları sıvama zamanı .İnsan her zaman çabada olmalı. Zaten öbür türlüsü insan fıtratına ters. Hiçbir şey yapmayan, aylak aylak gezen insanın bir yerden sonra kendisine saygısı kalmaz. Ve günümüzün en büyük hastalığı olan depresyon kendini göstermeye başlar çünkü kalp de zihin de üretmek faydalı olmak ,hareket halinde olmak ister. Bunlar olmayınca sistem kendini kilitlemeye başlar ve büyük sorunlar gün yüzüne çıkar.Bizde sağlıklı bir bedene ve ruha sahip olmak istiyorsak üretmeliyiz kendimize çevremize faydalı olmalıyız çünkü insan öylesine gönderilmedi dünyaya. Hepimizin bir yaratılış amacı var. Hepimiz zincirin birer halkasıyız birinin kopması bütün sistemi bozar . Ben de öldüğüm zaman geride hoş bir seda bırakmak isterim.beni tanıyanlar hep çabadaydı diyebilsinler. İnsanlık için, iyi şeyler için uğraştı desinler istiyorum .Öldüğümde şunu demiş olabilmeliyim bu dünyadan bir ben geçtim .Evet çok yoruldum çok zorlandım ama hiç pes etmedim. Yapmak istediğim her şeyi yaptım ve o yüzden mutluyum, bahtiyarım.