HELAL SÜT SORUNSALI

Buruk bir gurur okşanması. Evet,şu an hissettiğim şey tam olarak bu. Annem,teyzemler,halamlar,ailenin bütün evlilikten sorumlu müdüreleri bir aradaydı. Annem,oğluma helal süt emmiş bir kız arıyoruz dedi. Hepsi de hemfikirdi bu konuda. Bana helal süt emmiş bir kız lâzımdı. Zira haramını kabul etmezdim. Taaa annesinden doğduğu andan itibaren,annesinin memesinden içtiği süte kadar helâl olduğuna emin olmalıydık. Daha azı bana layık değildi. Gözü açılmamış,iyi ev işi yapabilecek potansiyelde,uysal ve en önemlisi kimseyle yatmamış bir kız olması lâzımdı. Zira başka birinin altına yatmış birini ben kabul etmezdim. Namus sonuçta. Üstelik öyle bir kızın içmiş olduğu sütte haram olurdu zaten. Anne sütü önemli sonuçta. Temiz olmalıydı. Kızı gibi anne de temiz olmalıydı. Aksi takdirde kızı yine istemezdik. Ha ben kim miyim? Hiç. Sıradan bir fabrika çalışanı. Özelliğim mi ne? Nasıl yani,çalışıp evime para getiriyorum,içkim,kumarım yok. Mesela bir arkadaş var bizim,elde avuçta ne varsa içkiye yatırır. Evine ekmek falan götürmez. Ona bakarak,benim ne kadar iyi bir adam olduğumu anlayabilirsiniz. Ben kimseyle yattım mı??? Yani. Nasıl soru ki bu şimdi. Elbette yattım. Erkek adamım sonuçta. Erkek,kadınlar gibi dayanamaz. Ha bir de yattığım kadınların namusu benim umurumda değil. Vermeselerdi,bana ne. Kadın dediğin zeki olacak,erkek ister,o vermeyecek. Falan filan... Gördünüz mü bakın,bir sütten konu nerelere geldi. O son sütü vermese miydi acaba annem bana. Ya da benim annemin sütü haram mıydı? Gerçi hiç sormadım anneme,belki beni mamayla besledi. Yoksa dünyalar tatlısı bir hayat kadınına aşık olmam normal mi? Eğer herşey sütte bitiyorsa,ben de ya da içtiğim sütte bir sorun var. Adı Pınar. Bir görseniz,adı gibi tertemiz. Su gibi. Bir bakışı var,size baksa ,o bakışı kaçırmamak için gözünüzü kırpmazsınız. Bir gülüşü var,hayat boyu onu güldürmek için her türlü saçmalığı yaparsınız. Bir kalbi var... O kalbi bir tanısanız,onu emziren annenin elini ayağını öpersiniz. Ama gel gör ki,adı hayat kadını. Hayatın kadını. Kızın hayatının içine eden erkek arzuları,yine o kızın lekeli olduğunu iddia ediyor. Helal süt emmiş adamlar gidip o kızla yattıktan sonra eve gelip karılarının kurdukları sofralara oturup,o sofrada kızlarına namusla ilgili ahkâm kesiyorlar. Hepsinin namusu cehenneme....

"Ben süt içmiş bir kız istemiyorum " diye bağırdım birden. Ne söylediğimi ben de anlamayarak. Annem öylece donup kaldı. Halamlar,teyzemler içten içe gülüp "neyse Seher biz daha sonra uğrarız " diyip kalktılar. Annem hâlâ kurduğum cümlenin altında bir anlam arıyormuş gibi bakıyordu yüzüme. Sanki kurulan bunca cümlenin hepsinde mantık varmış gibi. Mantıksız cümlelerle hayatlar yaşıyor,yuvalar kuruyor,çocuklar doğuruyoruz. Önemli olan,cümlenin ne kadar mantıksız olduğu değil,toplumda ne sıklıkla kullanıldığı.