Kargaşanın altı üstü fark etmez; bu kompleksin altı da üstü de aynı. Şeytanı onu kontrol edemiyor; ama aksi de hükümsüz. Ölüm kadar net bir tavır bekliyor hayattan; elinde gerçekler kalsın ve geriye kalanlar tükensin. Yaşama tutunmaktan ziyade, onun içinde barınmak istiyor. Tutunmak yaşam değil; uçurum kenarında asılı kalmak hayat gibi değil. Engebeli bile değil. Ölümü işte o an isterse eğer ölüm onu çağırmalı. Bir şekilde sonu kendi elinden değil de bir sebeple olmalıydı. Bu kaygı sözlerini de tüketiyor, özünü de tüketiyor. Elle tutulur bir kazancı kalmıyor hayattan. Sadece hırsızlar var aklında, binlerce mitoteden binlerce hırsız. Herkes ondan bir şey istiyor; o ise hiçbir şey istemiyor. Binlercesi yükleniyor, bir an hazan vaktini yüzeye atsa insanlar ondan nefret edecek, ya da onu hiç sevmeyecek. İçindeki karanlığı büyütüyor bir evren gibi, sonunda ise galiba ölecek insanlar ondan nefret etmeden önce. Birkaç yıl önce...