Ne Kadar iyi niyetle yaklaşırsan yaklaş, insanlar hep kendi çıkarlarını ön planda tutar, sen bir köprü olmaya çalışırken,
onlar sadece seni bir durak olarak kullanırlar. Bazen derin bir iç çekişle sorarsın. "Ben neden bu kadar çabalıyorum"?
Ve hayat sana bu sorunun cevabını vermektense, seni bir adım daha yalnız bırakır. Koşarak ilerlemeye çalışırken, hep birileri önüne çıkar, seni yavaşlatmak için, hep yeni engeller koyar; bu engeller hep beklemedik ve hep zordur.
İnsanlar sana gülümsediğinde, seni en çok gülüşlerinden tüketirler, arkada bıraktıkları tek şey boş sözler ve çıkarsız samimiyetin yokluğu olur. Hep derler ya; "İnsanlar seni yavaşlatmaz, sadece kendi yolunda gitmen gerekir. "
Ama farkettiğin tek şey , kimseni senin hızını hissetmez, herkes yolunu kendi yönüne çekmeye çalışır. İçindeki güveni kaybettiğinde, bir tek kendinle kalırsın.
Yalnızca devam etmeyi istersin, ama senin için hiç bir yol düzgün değildir. Ve en acı olan şudur ki;
"Her adımda yalnızsındır; seni anlayan, senin için bir şey yapmaya çalışan kimse yoktur. En güçlü halinle bile, seni kimse gerçekten görmek istemez. "