Herkes Kendi Mezarını Kazar
Bir zamanlar Bağdat’ta kıtlık varmış. Açlıktan hali olmayan küçük bir çocuk, ekmek kokusu gelen evin kapısını çalar ve “Günlerdir hiçbir şey yemedim, Allah rızası için ekmek verin” diyerek yalvarır. Fakirin durumuna dayanamayan kadın kızına “Ekmeği alda kapıdaki fakire ver.”der. Kızcağız, yeni çıkan ekmeği fakir çocuğa verir. Çocuk ise dua ederek hemen evine doğru yola koyulurken karşısına bir adam çıkar ve ekmeği nereden aldığını sorar. Fakir ise evi gösterir. Adamda kendi evinden verildiğini anlar ve çok öfkelenip evine gider. Eşine “ O ekmeği kim verdi yabancıya!” diye bağırır. Kadın ise tepkisinden korkarak ve kızına bir şey yapmayacağını düşünerek, kızını gösterir. Nankörlük ve cimrilik kaplamış adamın gözü dönmüş bir şekilde eline geçirdiği sopayla kızının ellerine acımasızca vurmaya başlar ve kızın elleri felç olur.
-Ben her önüme gelene ekmek versem, ekmek mi kalır bu evde! diye bağırır..
Bu olay üzerinden uzunca zaman geçer, küçük kız evlenecek yaşa gelmiştir ama kolundan dolayı kimseyle evlenemez. Elindekilere şükretmeyi bilmeyen adamın işleri de bozulur. Elinde avucunda ne varsa satar hepsini ama iflastan kurtulamaz. Bu sırada sıhhati de bozulur, çalışamayacak duruma gelir ve bir lokma ekmeğe muhtaç kalır. Bir gün kızına;
-Benim çalışacak mecalim yok. Çarşıya çık birisinden ekmek parası iste, benden de tüm ümidinizi kesin! Der.
Hayatı boyunca kimseden bir istememiş yabancılarla zaten kolundan dolayı çekinip konuşamayan bir kızdı neticesinde. Kız çarşıya inmiştir ve usulca kenara bir yere geçip tanıdık birinin geçmesini bekler. Uzun süre bekledikten sonra yanına bir genç bir esnaf yaklaşır “ Bir ihtiyacın mı var, hayrola. Burada mahcup halde bekliyorsun, birini mi bekliyorsun anlat bakalım.” der.
Kızcağız “Babam çalışmıyor, ekmek alacak paramızda yok tanıdık birini görürsem ekmek yada ekmek parası isteyeceğim.” der. Genç Esnaf, cebinden hatırı sayılır miktarda para çıkartıp kıza uzatır “ Bunlarla istediğin gibi ekmek alırsın, bende bu vesileyle rabbime şükretmiş olurum.” der. Parayı verirken kızın kolunu fark eder genç esnaf ve isterse doktora götürebileceğini söyler. Kız utanarak başından geçenleri anlatır. Kızdan bunları duyan genç esnaf, fakirken kendisine ekmek veren kişinin o kız olduğunu anlar.
Komşularına seslenerek:
-Komşular, bu kızın sakat kalmasına sebep olan kişi benim. Ondan ekmek isteyen kişi ben idim. Allah babasına cezasını çektirmiş. Şimdi imtihan sırası bana gelmiş ve bende aynı nankörlüğe düşmek istemem.
Kızın evine kendi ailesiyle birlikte giden genç esnaf kızı babasından isteyip evlenmiştir.