Bir Tanrı,
Bir sen,
Ve bir de kalbim var öykümüzde…
Küçük köylerde süt kokusu duyunca
Adını anardım Tanrı’nın hep,
Ve nerdeki, küçük bir yetim görsem
Derinden için için …
Az ilerde bir çay vardı suyundan kana kana içtiğim
Çeşme de vardı başındayken şükretmesini bilmediğim…
Ardından sucular geçerdi kıyasıya
Komşular sekiz buçuk matinesinde
Ve nerede bir rüzgâr esiyorsa
Sen gelirdin aklıma…
Ne zaman ayrıldım bu küçük köyden
O zamandır hesaplaşmıyorum kendimle,
Açlığı tokluğu sormuyorum kendime…
Kimin hali nicedir bilmiyorum öyle derinden.
Çocuklar süt ister mi,analar emzirir mi,
Çektim elimi eteğimi hepsinden…
Gene de rüzgârlar esiyor ara sıra
Ve getiriyor zaman senin kokunu burnuma
O zaman ağlamaklı oluyorum içli içli mezarının başında
Ne zaman sen gelsen aklıma
Kalp taşıdığımı hissederim hep!
Yokluğuna sitemlerinden arındırılmış
Dolu dolu bir kalp.
Yalnızca sen vardın tüm merhametlerimde,
Tüm sevaplarım da senin için…
Gerisini Allah affetsin!