Hürriyet sarahaten ve lâ hududen vaad eyleyen bir idare mutlak surette zalimdir. İlleti hürriyetin aslı itibariyle eşhasın nefaisini alakadar itmesinden mütevellid zuhura gelebilecek fesada ve zarara cesaret ve dâhi iştiyak zemini inşa etmekle kalmayıp bi zatihi bu efâlin baş müsebbibi olmasıdır.
Hürriyetin kayıtlı olan irade gibi mukayyet olması gerekir. Bu iki unsur birbirini dengeler. Aksi halde birtanesi sınırsız kılınırsaki buna en münasip olanı hürriyettir. O vakit mükayyet olan irade sınırsız hürriyetin içinde anlamsızca hezeyana uğrar irade sınırlı oldukça sınırsızlığı arzular ve ğayret eder. Bu mücadelesi irade sahibini fesada ve fuhuşa götürür. Ve irade hududu ihlal eylediği vakit emniyet zail, zahik ve berbat olur.