Bazen,
bir adım ileri,
bir adım geri giderim.
Karar veremem,
hangi yoldan gitmem gerektiğini bilemem.
Kalbim,
gönlüm,
aklım…
Üç farklı yön gösterir,
ama her biri birbirine zıt.
Bir tarafta umut,
diğer tarafta korku.
Bir tarafta geçmiş,
diğer tarafta gelecek.
Ve ben,
bu iki arasında sıkışıp kalmışım,
kararsızlık içinde
kaybolurum.
İçimde bir çatlak var,
bir yarık,
daha doğrusu,
bir boşluk…
Her iki tarafı,
birbirine iten,
ama hiçbirini bulamayan bir boşluk.
Ve her bir düşünce,
o çatlağı biraz daha büyütür.
Belki de bu çatlak,
bizi insan yapan bir şeydir.
İçimizdeki çelişkiler,
bizi biz yapan,
bizi büyüten,
bizi tamamlayan.
Ve belki de bu çatlak,
bize kendi yolumuzu bulmamız için
bir işarettir.
Sonunda,
bu çatlağın içinde
görebileceğimiz tek şey
kendimizi kabul etmektir.
İçimdeki huzursuzlukla,
kararsızlıkla barış yapmayı
öğrenmeliyim.