Senden ayrı bir hasretlik vardı gönlümde
Ulaşamadığım kadar uzakta, içinde olabileceğim kadar da yakındaydı sanki
Kusursuz işlenmiş zümrüt gibi şeffaf ve değerliydi bu benim için
Aşkın alt dallarını yaşatırdı, böyle dediğim de gülerdi nur yüzlüm
Aaa dostlar anlayamiyorum
Sahi aşkın alt dalları olur mu hic
Hüzün değil miydi? içinde aşkı barındıran Saçların değil miydi? kokusu ciğerlerime zarar veren nefret değil miydi?
Aşkı körükleyen gözyaşı değil miydi? Okyanusları dolduran ve daha niceleri değil miydi?
Söylesene inci tanem tatlı rüya hülyam
Aşkın alt dallarını yaşatan sensin bana tatlı kiz
Sen anlamazdın veya anlamazlıktan gelirdin
Ama ben sessiz, sessiz severdim
Sonrada yüreğimi susturup sessizce giderdim hayatımdaki zindanım odama
Aşkın alt dallarını yaşadım ben için için ağlayarak
Sende hep gülerdin halime katıla katila
Hüzünler biriktirdim içimde ben sayende
Gülücükler gönderdim gamzelerim de
Söylenebilecek en güze şiirleri
Sıkıştırdım dudaklarımın arasına
Özlem doldu taştı yüreğimde
Siirlerimdeki satırlarımda
Sen gelmedin, gelmedin
Benim olmadın arayıp sormadın
Bir gurbetlik var sanki içimde geçmişin Ağır yükü çöktü dizlerimin dibine
Yoksa, yoksa geleceğin getirdiği yük mü ağır geldi bedenime
Saatler gece yarısını geçti
Dışarda hafif bir rüzgar içimde ise hortumlar kopuyor sanki
Bir gurbetlik var yüreğimin derinliklerinde
Bugünlerde ruhumda ya yapraklar Mevsimsiz dökülüyor yada
Ruhum göç etmeye hazırlanıyor
Bir ses ne bir nefes dudaklarımın arasına sıkışmış iki hecelik isim kalbi avuçlarım da
çırpınan çaresiz bir kuş
Bir hece, ne bir ölçü ne de bir söz anlıyor musun kapı arası boşluk içimdeki aydınlık
Bir şarkı dilimde eskidikçe unutulan
Unutuldukça özlenen
Doğruyu ve yanlışı mümkün etmem daha da zorlaşıyordu artık benim için
Bedenim sanki daha da gömülüyordu içine Tek bir yanlışım tüm doğrularımı yok ediyordu kayboluyordu yavaş yavaş bir toz
zerrecikleri gibi dağılıyordu ne kadar çabalarsam, çabalayım geçmişim gölgem olmuştu takılmıştı peşime
Geceler sanki dalga geçiyordu benimle her gün bir önceki den daha uzun oluyordu odamı
Rutubet kokusu sarmıştı karanlık zemin ile buluşmuş soğuk hava bedenime çiviler batırıyor gibiydi
Nefes sesim beni korkutuyordu Yutkunamıyorum nefesim bile sessiz olmayı tercih ediyordu
Seni çok seviyorum deniz gözlüm Hemde çok
................