Bazen hiçbir şey bilmiyorum. Sadece oturmak, seyretmek istiyorum. Sanırım fazlasıyla yordum kendimi. Kimseye suç atmak, artık kimseye yüklenmek istemiyorum. Hatta çoğu insanın ve çoğu insandan doğan olayların iyi anlamda olsa dahi ucunun bana değmesini istemiyorum. Tek kalmak istiyorum, her şeyden uzaklaşmak, ne birileriyle ilgim olsun ne de birileri bana iglili olmaya yeltensin. Öyle bir noktadayım ki artık içimden söyleyecek ya da bu kağıtlara yazacak kelimelerimi tükettim. Oysa daha gencim daha çok zamanım var(dı). Şimdi hepsi bitti ben hata yaptım hemde büyük bir hata.. Bütün yarınlarımı harcadım. Bugünden bütün yarınlarım bitti benim. Tasaruf ne bilemedim, saklamak nedir bilemedim. Şimdi bütün yarınlarımı yok ettiğime göre elde bugünüm kaldı. Kelebeğim ben artık... Her şeyi olacağım aklıma gelirdi ama kelebek olacağımı nerden bilebilirdim ki. İnsanın 5 dakika sonrasını bilmesi bile can sıkarken bütün bir hayatını tahmin edebilmesinin verdiği bıkkınlığı tahmin edemiyorum etmek de istemiyorum. Ama biliyorum işte. Bazen hatta bazen de değil bilmek, farkında olmak keyifsizlikten, huzursuzluktan başka bir bok değil. Kelebekler belki de ömrü 24 saat değil de, bu dünyaya olan tahammülleri 24 saat sürüyordur nerden bilebiliriz ki... Yine de iyi sabrediyoruz anasını satayım.. Şükretmek önemli unutmamak gerek bizim şikayetçi olduklarımız bazısına mükafat niteliğinde olabiliyor. Sihirli sözcük "en zifiri gecen bile sabaha kavuşuyorsa en dermansız derdin de dermanına er geç kavuşur sabret" oluyor. Sizinde olsun.