Temiz bakan temiz görür; ancak neye ne amaçla bakıldığı algıların potansiyelini kısıtlar. (Gerçeğe ulaşmak mümkün değilse iyi olmak en doğru olandır.) Bunu ampirik çalışmalar da aynı şekilde destekler. Gözlem sırasında inanç, çift yarık deneyindeki formsuz elektronların alaycı hareketleriyle bağdaşır. İnançlarımız gerçeği gizler, neye inanıyorsak onun peşinden koşmak zorunda bırakılırız. Deneyler de gerçeği değil görmek istenileni kovaladıkça aslını kaybedecektir. İnançlarımız sebebiyle bir süre sonra yorulmakta ve inancımızı da yitirmekteyiz. Baktığımızı göremiyoruz sonrasında. Geriye sözde inançlar kalıyor. Sözde perspektifler ve demans... Buna dekadans da dahil. İyi bakmak kötü bakan ayaktakımının görevidir. Hiç bakamayan insanlar mecbur olsa da iyi bakamayacaktır. Bu belki de hasta ruhundandır.