İNANÇLI BİR DOĞRU İNANÇLI BİR YANLIŞ DUVARINI AŞABİLİR Mİ?
Bugün size bir soru sorarak başlayacağım yazıma.
İnanılmış bir doğru mu daha güçlüdür yoksa inanılmış bir yanlış mı? Hangisi daha çok sürükler, hangisi daha coşkuludur, hangisi daha fazla adanmışlığa sevk eder?
Doğrular hayatın akışında aslında gözümüze basit gelen davranışlardan oluşur. Doğru hiçbir zaman mükemmelliyet barındırmaz. Doğru genelde basittir. Mesela ilişkiniz varsa ve yıl dönümünüz geldiyse basit bir çiçek almak gayet doğrudur. Ya da daha da basit bir doğru örneği vermem gerekirse bir tartışma ortasında kalmışsanız her iki tarafı da dinlemek ve asla yorum yapmamak en doğrusudur. Asla çözmeye kalkışmadan sadece dinlemek... Derdi olan bir dostunuz derdini size anlatıyorsa onu dinlemek ve ona karşı kurulan bir cümlede kendi derdinizin büyüklüğü ile karşı tarafı avutmamak mesela... Çok basit ve doğrudur.
Mükemmeli ararken genelde bu doğruları atlarız. Doğrular çok göze çarpmazlar nitekim basittirler. İnsanları cezbetmez, coşkulandırmaz, yükseltmez, haz duygusu vermezler. Ortada kuyu varsa yandan geçmek doğrudur ama insan kuyunun üzerinden atlamak gibi doğruya yine ulaşabilme ihtimali olan ama yanlışa da kayabilecek bir risk barındıran davranışları tercih eder.
İnsanı harekete geçiren bir hevestir harekete geçtiği yolda yöneten ise hazdır... Haz hevese hizmet eder her daim.
Bugün karşınızda bir yanlışa tutunmuş, sarılmış biri varsa ve siz inandığınız ve herkesçe kabul gelen bir doğru tutuyorsanız avuçlarınızda bilin ki o yanlışa inan kişinin duvarını yıkamayacaksınız. Bir ortamda doğrusunu bilidğiniz bir olayın yanlışı anlatılıyor ve kimse itiraz etmiyorsa siz meydana çıkıp "hayır bu doğru değil" demeniz inanın ki bir anlam ifade etmeyecek. Orada yanlışı anlatılan olayın doğrusunu bilebilmek çok büyük bir gelişmişlik istemiyor. İnsanlar kendisine cazip gelen yanlışlara "doğru" elbisesi giydirip herkesin doğrusu kendine kalıbına da sığınarak doğru kisvesi altında yaptığı yanlışı sürdürmeye devam ediyor.
Doğru bellidir bu nedenle çok esnetemezsiniz. Belki bir doğruya giden pek çok yol vardır ama bu onu yine esnek kılmaz. Ama yanlışı istediğiniz yere çekebilirsiniz, kendinizce anlayabilir, kendinizce anlatabilirsiniz... Bu nedenle karşınızda inanılmış bir yanlış varsa bırakın inanılmış doğrunuz içinizde kalsın. Bazen yollar ayrılmalı herkesi kendimize dahil edemeyiz bazen bize dahil olunmalıdır. Bazen uyuyan güzeli öpecek prens biz değilizdir sadece kralın ilanına gelmiş ve elenen prenslerden biriyizdir. Bazen öyle olmalıyız. Her zaman ve hiçbir zaman kavramlarına bakış açımı biliyorsunuz zaten...
Sevgiler.