İncil - Thomas Cosmades - Süleyman'ın Deyişleri 27

Yarınki güne bel bağlama; Çünkü onun neler getireceğini bilmezsin. Övünme kendinden değil, başkasından gelsin; Övünç kendi dudaklarından değil, Çevren dışındaki birinden gelsin. Taş ağırdır, kum ise ezicidir; Ama akılsızın insanı çileden çıkarması ikisinden de beterdir. Kızgınlık zalim, öfke de sarsıcıdır; ama kıskançlığa kim dayanabilir? Belirgin paylama üstü örtülü sevgiden yeğdir. Arkadaşın açtığı yaralar sadıktır, Ama düşmanın öpücükleri haddi aşıcıdır. Tok insanı gümeç balı bile açmaz; Ama yiyeceğin acısı bile acın yüreğini açar. Yuvasından kopan kuş nasılsa, Ocağından ıraklara düşen insan da öyledir. Hoş kokulu yağla hint sümbülü cana sevinç getirir; Dostla danışmaksa ruhun ezincini giderir. Kendi dostundan veya babanın dostundan yüz çevirme; Başına bir dert düşünce gidip kardeşini evinde arama. Yakın komşun ıraktaki kardeşten yeğdir. Evladım, bilge olursan yüreğimi sevindirirsin; Böylece beni aşağılayanı yanıtlayabilirim. Bilge insan yaklaşan kötülüğü görür ve gizlenir; Ama basit kafalı birey ona dalıverir, cezasını da üstlenir. Üstünkörü tanışıklığı olana kefillik vaadinde bulunanın giysisini al; Tümden yabancı olana güvence verenin nesi varsa al! Sabah erkenden kalkıp bağıra bağıra komşusuna kutluluk dileyenin selamı lanet yerini alır. Yağmurlu günde sürekli damlama; Dırdırcı kadının tutumuyla çağrışımlıdır. Onu dizginlemeye çalışmak, Esen rüzgârı, ya da sağ elinin avucuyla, Zeytinyağını tutma çabasına benzer. Demir demiri biler, İnsan da insanın yüzünü. İncir ağacının bakımıyla ilgilenen onun ürününü yer; Efendisinin yararına dikkat eden onurlandırılır. Suda yansıyan yüz benzeri, İnsanın ruhu insanın öz niteliğini yansıtır.Ölüler Ülkesi ve Mahvolma Bölgesi doyma nedir bilmez; Bunlar gibi insanın gözü de 'Yeter' diyemez. Gümüş potayı gerektirir, altın da ocağı, İnsanın karakteriyse kazandığı övgüyle denenir. Kafasızı buğdayla bir arada dibekte tokmakla döv; Yine de akıl eksikliği ondan gitmez. Sürülerinin durumuyla ilgilen; Güttüğün baş hayvanlara iyi bak. Çünkü varlığın kalıcı değil; Ne de kralın tacı kuşaktan kuşağa sürecek. Çayır kurur, taze çimen filizlenir; Dağda yetişen ot toplanır. Kuzular giysini sağlar, Erkeçler tarlanın bedelini.. Ailenin gereksinimini karşılayacak yeterli süt bulunur; Evini doyuracak besi ve hizmetçilerini destekleyecek bakım.