Bazen bir film izliyorsun ya da bir kitap okuyorsun gerçeklerden uyarlanmış ve sonra kalbin sıkışıyor insanlar nasıl çekti bu kadar acıyı diyorsun, bu kadar haksızlıklar nasıl yapıldı ,nasıl döndü insanların gözleri bu kadar... Ne acılar yaşanmış hiçler uğruna ne büyük acılar...Ne hayatlar sönüp gitmiş ,ne bedenler yağmalanmış kalleşçe ... Asıl dost bildikleri dağlamış yüreklerini asıl onlar yağmalayıp sömürmüş .İnsanlığımdan utanıyorum gerçekten böyle acıların yaşandığını görünce... Oysa biz kendi küçük dünyamızda kendi küçük sorunlarımızla bile başa çıkamıyoruz boğuluyoruz zaman zaman , insan denen varlık ne kadar acayip ondan azılı düşman da yok ondan,masum canlı da... Hepimizin için de birer melek ve şeytan var . Hangisi tetiklenirse o ortaya çıkıyor daha çok . İşte o zaman ya şeytandan beter oluyoruz ya da melekten temiz... O zaman dışardan etkilenmemeyi öğrenmeliyiz hepimiz manipülatiflerden korumalıyız kendimizi sıkıca .Sözler bazen yetmiyor bir şeyler anlatmaya sesin boğazında düğümleniyor susuyorsun. Susmak derin bir çığlığa dönüşüyor bazen insanı harap bir viraneye çeviren depremler yaratan bir çığlık... Yayılıyor dalga dalga içimize, ulaştığı yere kor bırakıyor darma duman ediyor ... Susmak konuşmaktan ağlamaktan daha zor susmak derin bir acı ... Susmadan konuşabileceğimiz daha insanca yarınlar dileğiyle...
E. K