Çok sıkıldım! Bugün ayın 17'si, yine dertsiz,tasasis bir gün bitirdim derken yine sen geldin aklıma ve yine seni yazar oldu ellerim. Ama bu sefer sıkıntımı yazıyorum sana. Sıkılıyorum, hem de çok sıkılıyorum. Beklemekten mi yoksa belirsizlikten mi bilemiyorum…
Gün geçtikçe biraz daha yorulduğumu biraz daha direncimin kırıldığımı hissediyorum…
Saçlarım bile beyazlamıyor artık.
Yürüyüşüm bile değişti hissediyorum, gittikçe ‘’neden’’ diye sorduğum kişilere benziyorum. Hayattan büyük beklentileri olupta o beklentilere kavuşmayan yada onun için boşuna uğraşan kişilere özgü bir yürüyüşüm var biliyorum. O her işe koşar adım giden ben yok artık gibi hissediyorum.
Tıpkı yürüyüşüm gibi bedensel etkinlikleriminde yavaşladığını hissediyorum sanki.
Çok şey var içimde,
kimselere anlatamıyacak kadar çok var Hayâl.
Insan elindeki küçük çay bardağına içindekileri döktüğünde o bardağın büyüdüğünü anlıyormuş, o kadar büyüyormuşki çaydanlık dan semaverlere ufak bir muhabbetle uzuyormuş.
Ama ben içimde ne varsa sana Yanlızca Sana anlatmak istiyorum.
Anlıyormusun beni? İçimdeki sen olan halimi?
Anlamasan da olur ama içimdeki bu acıya ortak ol. Senin adın derde derman olsun.
Verecek çok şeyimde yok sana ama alırsan bir bardak çay ve yanında da ufak bir muhabbetim var soframda.
Hayâlim,
Bilirmisin aslında sen hayâl değilsin gibi geliyor bana.
Hayâl olan birinin ismini çocukluktan beri sevmek onu istemek onu düşünmek tesadüf olamaz..
Bu inişli çıkışlı hayatımda senin ismini hep ayrı sevip kolladım mavi gözlü Hayâlim.
Şimdi ise bize düşen sadece birbirimizi tanıyacagimiz günü beklemek..
Seni bekliyorum ismini bile bilmediğim kişi.
Sıkılıyorum be Hayâl.
Neden bilmiyorum ama çok dertliyim bu aralar..
Keske sen olsanda sana anlatsam diyorum içimden dertlerimi.
Sen olsanda bu 3 günlük dünyayı birkez daha hatirlatsanda neden dertleniyorsun boş yere desen.
Of hayâl of..
Bu aralar öyle dertliyim öyle sıkıntılıyımki bırak dertlerimi seni bile yazamıyorum..
Bilirmisin? Ne demiş Mevlânâ:
Dert; Allah’ı gizlice çağırmana sebep olduğundan, bütün dünya malından daha üstündür.
Sana açtım teveccüh vakti ellerimi Allahım, sen bu içimdeki sıkıntıyı gider sen bu istemeden dert eddiğim durumdan beni çıkar, çıkar ki aklımdan ayetlerini hiç eksik etmeyeyim.
Buda geçer yâhu;
Hafizlik yapan birine hep hocalar şöyle der, "dışarıdaki insanlarla seytan bir kere ugraşir ama sizle 70 kere". Ben bunu resmen yaşiyorum hayâlim.
Bazen nekadar guzel geçerse geçsin yinede yoktan yere dertler basiyor bu nahoş gönlümü. Bilmiyorum hani bir elmayı kestiğin zaman güzelliğin den eser kalmazya. Bende kesilmiş elma gibiyim gelde tamamla beni sevdiğim.