İnsan kendi için yaşamaya başladığında, sahip çıkabiliyor nefsine. Sevdiğinden bile gram göz yaşı dökmeden ayrılırken, anlıyor sabrın kıymetini. Her hücresine çivi çakılıp duyguları sabitlenince, anlıyor dümdüz fikirlerinin bile canını acıtabileceğini.
Seni iyi biri olarak bilseydim keşke. Ama biraz da kendi iyiliğim için bırakıyorum artık "çıkmaz sokaklara" karanfiller serpmeyi, vazgeçiyorum artık papatya fallarından. Zaten iyice onursuzlaşmıştı sana açtığım bu savaş. Gece seni yıldızlarda aramayacağım mesela. Gökkuşağı, sıradan bir kemer olacak gözümde. Çoktan yıkıldı sana ait bu şehir, kalbimde. Akıllandım mı? Hayır. Hayatıma kattığın renkleri sevmiştim. Zihnime zaruri idin. Hoşçakal "Derin Bakışlı Çocuk". Hoşçakal..