İNSAN OLMAKTAN UTANIYORUM!
Utanıyorum! İnsan demeye utanıyorum. Görünürde aynı benim gibi insana benziyor. Kaşı, gözü, ayağı, kolu var. Yiyor, içiyor, gülüyor poz veriyor. Sosyal medya hesaplarında gündeme dair methiyeler düzüyor. Dilinden hayırlı cumalar’ı eksik etmiyor. Yani kısaca yor da yor. Esasında, ahlâk yoksunu bir mahlukât. Kalbi sadece nefes alması için kan pompalıyor o kadar. İçinde vicdandan merhametten eser yok. Hayırlı mı şimdi cumalar? Sorsak ne der? Pişmanım, çok üzgünüm. Peki, pişmanlık şayet bir duyguysa eğer; ve duygu gerçekten duyguları olan birinde oluyorsa, o küçücük köpeğe o ızdırap çektirmek neden? Serbest bırakılması neden?? Aramızda dolaşan bu katil sapık neden cezasız bırakılıyor? Neden? İllaki bir kadına ya da çocuğada mı tecavüz etmesi gerekiyor? İllaki başka canlarında mı yanması gerekiyor? Peki köpek neden can’dan sayılmıyor? Allah’ın sessiz kullarım dedikleri bu hayvanlara yapılan zulüme bizde sessiz kalarak ve cezasız bırakarak ortak oluyoruz. Yani Suç ortaklarıyız! Suçluların lehine verilen bu kararların, verilmeyen cezaların, inatla bir türlü çıkarılamayan yasaların içimizdeki diğer potansiyel sapıkları içten içe kamçıladığını ve cesaretlendirdiğinide mi görmüyorsunuz? Ayyuka çıkan kadın cinayetleri, çocuk kaçırılma ve ortadan kaldırma haberleri, hayvan eziyet ve zulümleri bütün bu yaşananlarla aynı paralelde seyrediyor. Hoş! Bizde seyrediyoruz. Günlük korona tablosu gibi keşke günlük Türkiye geneli eziyet işkence görenlerin tablosuda yayınlansa ulusal kanallardan. Keşke radyolar özellikle ismi sansürlemeden, mesleği ve yaşadığı yere kadar her detayı ile ifşalayabilse. Emin olun Türkiye’deki bu sayıları ve tabloları görmek bence koronadan daha korkutucu olurdu. Virüs sadece insan öldürüyordu.Sokağa çıkma yasağıyla çocuklarda hayvalarda kadınlarda rahat bir nefes almışlardı. yasak onları özgürleştirmişti aslında. Şimdi maalesef yeniden başa döndük. Keşke koronadan önce insanlığın aşısı bulunabilseydi....