Ne çok şey unuttuk...
Hayrın da, Şerrin de Allah'tan geldiğini unuttuk...
Düşmez kalkmaz bir Allah unuttuk...
Sevdiklerimize, onları ne çok sevdiğimizi söylemeyi unuttuk...
Hep kaybettiğimizde anladık değerlerini...
Ve sonra çok pişman olduk belki...
Aradık ama artık yoktular...
Sabretmeyi unuttuk...
Şükretmeyi unuttuk...
Zamanın su gibi akıp gittiğini,
Geriye dönüş olmayacağını unuttuk...
Tövbe ettik ama sonra tövbelerimizi unuttuk...
Kalbin, Yaratıcının Kabe'si olduğunu unuttuk...
Ahde vefayı unuttuk..
İnsanların görmeden de sevebildiklerini unuttuk...
Sevmenin en güzelinin,
Karşılıksız sadece Allah rızası için olduğunu unuttuk...
Bildiklerimizle amel etmeyi unuttuk...
Kalplerin yalnız Allah'ı anarak mütmain olacağını unuttuk...
Bazen sevdiklerimizin hatırını sormayı,
Selam vermeyi unuttuk...
Ne de çok şey unuttuk...
İnsan olduğumuzu,
Yaratılan en şerefli mahluk olduğunuzu unuttuk...
Aslında her birimiz ayrı bir mucizeyiz, bunu da unuttuk...
Dualarımızda belki birçok kardeşimizi de unuttuk...
Kuyularda Yusuf'u unuttuk...
Hasta yatağında Eyyüb'ü unuttuk...
Ateşe atılan İbrahim'i unuttuk...
Pişman olup ta affolunan Yunus'u unuttuk...
Ve Gül kokulu Efendimiz'in (s.a.v.) yaşadıklarını unuttuk...
Ve bu yolda yıllarca çekilen çileleri unuttuk...