İnsan vatana kötülük eder?
Arkadaşına kötülük eder.
Eşler birbirine kötülük eder.
Komşu komşuya kötülük eder.
Peki , insan kendine kötülük eder mi?
Siz kendinize ya da başkalarına kötülük ettiniz mi?
Ya da size birileri kötülük etti mi?
İyi nedir, kötü nedir, bunu iyice anlarsanız siz kendinize veya başkalarına iyilik mi kötülük mü ettiğinizi, ya da size iyilik mi kötülük mü edildiğini daha iyi anlarsınız.
Bakalım iyi nedir, kötü nedir?
İstenilen, beğenilen nitelikte olan iyi, istenilen beğenilen nitelikte olmayan kötüdür.
Zararsız ve tehlikesin olan iyi, zararlı ve tehlikeli olan kötüdür.
Korku ve endişe vermeyen, hoşa giden iyi, korku ve endişe veren, hoşa gitmeyen kötü.
Kişiye ve topluma zarar vermeyen iyi, kişiye ve topluma zarar veren kötü.
Ülkesinin çıkarlarını koruyan, ona zarar vermeyen iyi, ülkesinin çıkarlarını korumayan, ona zarara veren kötüdür.
Arkadaşının haklarını koruyan, onu sevip sayan iyi, onun haklarına saldıran, her yerde küçük düşüren, ona karşı hile eden, zararını isteyen kimse kötüdür.
Birbirlerini kandırmayan, sevip sayan, hayatı birlikte paylaşan eşler iyi, bunun aksini yapan eşler kötüdür.
Kötü ihanet edendir, kötü hain olandır.
Kötü başkalarını tehlikeye atan, başka insanların haklarını yiyen, nankör insandır.
Peki ya insan kendine nasıl iyilik edecek, nasıl kötülük edecek? Böyle bir şey olur mu?
Elbette olur….
İnsan, kendine de iyilik eder, kendine de kötülük eder.
Sağlığını koruyan insan kendine iyilik edendir. Sağlığını korumayan insan da kendine kötülük edendir.
Okuyan, ya da bir meslek sahibi olan insan kendine iyilik eden, bir mesleği olmayan, aç sefil, onun bunun eline bakan insan da kendine kötülük edendir.
Kendi ile ögünmeyen, kibir ve gururda uzak insan kendine iyilik eden, burnu havalarda gururlu kibirli olan insan da kimsenin sevmediği insan olduğu için kendine kötülük edendir.
Kendine zarar verici olarak bilinen, içki, kumar, fal, gece hayatı, başkalarının namusunda gözü olan kendinde kötülük etmektedir. Çünkü dönüp bunların sonuçlarını kendisi çekecektir.
Ona buna saldıran insan iyi insan mı? Herkesin dışladığı bir insan olan bu tipler kendilerine kötülük etmiyorlar mı?
Toplumun değerleri içinde çalışarak hayatını kazanan, kazandıklarından başkalarına yardımlarda bulunan, insanlara tebessüm eden, gülücükler dağıtan insan iyi insandır. kendine iyilik etmektedir.
Kuran, iyi ile kötüyü birbirinden ayıran (Bakara 185) Allah kelamıdır.
Cin suresinin 14. Ayetine göre insan doğruyu araştırıp bulmakla görevlidir. Akıllı insan da kendine iyilik mi kötülük mü ettiğini araştırması gereken insandır.
Bunun yolu Kuran’ı anlayarak, okuyarak, düşünerek okumaktan geçer.
Allah’ın iyi dediği bir şeyin karşıtı kötü, kötü dediği bir şeyin karşıtı da iyidir.
İyi olan şeylerin insana huzur, güven, barış, mutluluk, sevgi, sağlık verdiği herkesce bilinen bir gerçektir. Ama bunların karşıtı olan kötülerin ise insanı mutsuz ettiği, acılar içinde koyduğu da bir gerçektir.
İnsan iyi şeyler yaparak kendine iyilik eder, kötü şeyler yaparak da kendine kötülük eder, ihanet eder. Kuran, iyi ve kötü olanların ayet ayet gösterildiği hayat kitabıdır.
İyi ve kötünün bir bu dünya boyutu var, bir de ahret boyutu vardır. İnsan iyiliğini, yani sevabını, kötülüğünü yani günahını buradan öteki dünyaya götürür. Ona göre de hakkında işlem yapılır. Diyor ki Allah:
Hayır! Kim bir kötülük eder de kötülüğü kendisini çepeçevre kuşatırsa işte o kimseler cehennemliktirler. Onlar orada devamlı kalırlar. Bakara 81
Ayet açık ve nettir. Bu ayete bakarak şunu da diyebiliriz: Kim bir iyilik eder de iyiliği kendini çepeçevre kuşatırsa o kimseler de cennetliktirler, orada devamlı kalacaklardır.
O halde kendimize iyilik ederek dünyada ve ahrette mutluluğu kazanmaya, kötülük ederek de kendimize dünya ve ahret acılarından kurtulmaya bakmalıyız.
İnsan iyi olanı bilmeden iyilği yapamaz, kötülüğü bilmeden de kötülükten kurtulamaz.
Sevabın ne olduğunu bilmeden sevap kazanamazsınız, bunun karşıtı günahın ne olduğunu bilmeden de günah işlemekten kurtulamazsınız.
İyinin ve kötünü, günahın ve sevabın neler olduğu ancak Allah’ın ayetleri ile bilinir.
Kuran’da iyiyi ve doğruyu sayan çok ayet var. İşte örnek iki ayet:
Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve müttaki olanlar da bunlardır. Bakara Suresi, 177
Ayete göre:
1.Allah’a inanmak, iman etmek insanın kendine yaptığı iyilik, Allah’a iman etmemek ise gerçeği örtmek olduğundan çok büyük bir günahtır, bu günahı işleyen insan dünya rezil bir hayat aşar, ahrette de acıklı bir azap görecektir.
2.Ahret gününe, Meleklere, Allah’ın gizli güçlerine Allah’ın kitaplarına ve peygamberlerine , iman eden insan kendine iyilik eden, bunlara inanmayan da kendine k ötülük edendir. Bunlara inanmayan Allah’ın dininden çıkar ve bunun karşılığı dünyada rezil olur, ahrette de azap görür. Bu ise insanın kendine yapacağı en büyük kötülüktür.
3.İnsan malı sever, sevdiği malı yakınlarına, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara isteyene veren kendine iyilik etmiştir, bunları yapmayanlar ise kendilerine kötülük etmektedirler. Çünkü birinde sevap kazanmak var, ötekinde günah kazanmak.
İnsanlara destek olan, yardım eden, çalışıp kazanan ve bunun bir miktarını zekat olarak verenler iyilerdir, vermeyenler ise kendilerine kötülük etmektedirler.
Söz verip de sözünü yerine getiren kendine iyilik eden, yalan söyleyen kendine kötülük edendir.
Zorda kalınca, hastalıklarda, savaş zamanlarında sabırlı olanlar iyidir, bunlara isyan edenler ise kötüdürler.
Bunları yapanların iyi oldukları, doğru olduklarını bildiren Allah, müttaki, yani korunan insandır. Allah’ın koruduğu insan da iyidir, korumadığı insan da acılar ve ızdıraplar çekerek kendine kötülük etmektedirler.
Bu ayette bildirilen iyiliğin karşıtı olan, yapılmaması da kötülük olan şeyler sadece insana iyilik olarak ya da kötülük olarak dönmez, o insanın yaşadığı yere huzuru, barışı ve mutluluğu da getirir.
Bu ve buna benzer çok sayıda ayet vardır Kuran’ı Kerimde. Bunları bilmek öğretmek de O’nu açıp okumakta, okurken derin derin düşünmekle olur.
Bir de Enam suresinin 151-152-153. ayetlerine dikkatle bakınız.
De ki: “Gelin size Rabbinizin neleri haram kıldığını okuyayım:
O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın, anne-babaya iyilik edin,
Yoksulluk-endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin. -Sizin de, onların da rızıklarını Biz vermekteyiz-
Çirkin-kötülüklerin açığına ve gizli olanına yaklaşmayın.
Hakka dayalı olma dışında, Allah’ın haram kıldığı kimseyi öldürmeyin.
İşte bunlarla size tavsiye (emr) etti; umulur ki akıl erdirirsiniz.”
“Yetimin malına, o erginlik çağına erişinceye kadar -o en güzel (şeklin) dışında- yaklaşmayın.
Ölçüyü ve tartıyı doğru olarak yapın.
Hiçbir nefse, gücünün kaldırabileceği dışında bir şey yüklemeyiz.
Söylediğiniz zaman -yakınınız dahi olsa- adil olun.
Allah’ın ahdine vefa gösterin.
İşte bunlarla size tavsiye (emr) etti; umulur ki öğüt alıp-düşünürsünüz.”
Bu Benim dosdoğru olan yolumdur.
Şu halde ona uyun.
Sizi O’nun yolundan ayıracak (başka) yollara uymayın.
Bununla size tavsiye etti, umulur ki korkup-sakınırsınız.
Bu ayetlerde emredilen şeylerin hepsi iyidir, kendine iyiliktir.
Bunları yapmamak da kötüdür, kendine kötülüktür.
İyi ve kötü, insanların kabul ettiği iyi ve kötü değil, Allah’ın kabul ettiği iyi ve kötüdür. İnsanlardan birinin iyi dediği şey,bir başka insan için kötüdür, bu kötü olan şey başka birisi için iyidir. Yani kişiye göre değişen iyi kötü olmaz.
İnsanın da kendine kötülüğü kendine göre değil, Kuran’a göredir. Uyuşturucu alan bir insana bu iyi gelebilir, ama hiçbir zaman Allah için bu iyi bir şey değildir. Kumar da, fal da, zina da, haram yeme de böyledir. Ama bunlar iyi olarak Kuran’dan asla onay almazlar.
Kuran’ın kötü dediği şey ne ise o, insana zarar verdiği için kötüdür. Bunun tam karşıtı iyi de insana rahatlık verdiği için iyidir. Kuran’da bu konuda çok sayıda ayet vardır.
İşte o ayetlerden bir demet:
Bir sözü kendilerine söylenmiş olandan başkasıyla değiştirmek kötülük yapmaktır. Bakara 59
Kitabın bir kısmına inanıp bir kısmına inkar etmek kötülüktür. Bakara 85
Fitne, baskı ve bozgunculuk öldürmekten kötüdür. Bakara 191
Cehennem kötüdür. Bakara 206
Uyuşturucu, fal, kumar kötüdür. Maide 90
Alışverişleri kayıt yazıcı ve buna tanık olanlara zarar verilmesi kendinize kötülüktür. Bakara 282
İyi bir şeye aracı olmak iyi, kötü bir şeye aracı olmak da kötüdür. Nisa 85
Ayetlerimizi yalanlayan topluluğun vücut verdiği örnek ne kötüdür! Onlar öz benliklerine zulmediyorlardı. Araf 177
Fuhuş yapmak kötülüktür. Yusuf 24
Temiz bir insanı mazeretsiz öldürmek kötü bir iştir. Kehf 74
Bu ve benzeri ayetlerde ki özellikler sizlerde varsa, siz biliniz ki, kendinize kötülük eden bir insansınız.
Yaratılışımızda Allah’ın şu kanunu mevcuttur.
İnsanlar iyi şeyi kabul ederler, kötü şeyi ise kabul etmezler. Nisa 78
Yani insanın en temel yapısında insan yaptığı şeyin iyi olduğunu da kötü olduğunu da bilir. Kendi için yaptıği iyi şeyin de kötü şeyin de farkındadır. Ama kötü şeyi yaparken bazı aldatıcı şeylerin arkasına sığınır. Beni kimse görmez, yalan söylesem anlamaz, biraz mal çalsam kim bilecek v.s. gibi.
İyiliği yaparken de bunu da bilir insan, ama nam şan için, gösteriş için, aldatmak için yapılan iyilikler aslında iyilik değil, insanın kendine kötülüğüdür.
Bazı insanlar derler ki, ya bunlar bunlar kötüdür biliyorum ama, kendimi tutamıyorum işte yapıyorum, gücüm yetmiyor, kendime engel olamıyorum. Bu tamamen kendini kandırmacadır. Oysa Allah bakınız ne diyor?
Allah hiçbir insana, yaratılış kapasitesinin üstünde bir yük yüklemez/teklifte bulunmaz. Her inasanın yaptığı iyilik kendi lehine, işlediği kötülük kendi aleyhinedir. Bakara 286
Allah, insanları ne kadar gücü varsa o kadar sorumlu tutmaktadır. Gücü üstünde hiçbir yükü Allah insanlara yüklemez, sorumlu tutmaz.
İnsanlar derler ki, Allah bir kötülüğü yapmak istediğimde bana engel olmuyor, ben de o kötü işi kendime de başkalarına da yapıyorum. Bu düşüncü temelinden yanlıştır. Allah iyi ile doğruyu göstermiş, akıl da vermiş, istediğinden git demiş. Niye iyi olanı seçmiyorsun da, kötü olana tercih ediyorsun. Kötü olanı tercih etmek demek bunun karşılığı olan günahı kazanmak demektir.
Oysa Allah bu konuda bakınız ne diyor:
İyilik ve güzellikten sana her ne ererse Allah’tandır. Kötülük ve çirkinlikten sana ulaşan şeyse kendi nefsindendir. Nisa 79
İyilik Allahtan, kötülük ise kendi yaptığın cirkinliklerden dolayı gelip seni buluyor.
Yani Allah insanın kötü olmasını istemiyor. Bir yanlışlık yaparsan kötülük gelip seni buluyor. Ama sana gelen her iyilik de Allah’dan geliyor.
Kötülügün cezası yaptığı kötülük kadardır. Nisa 123
Kim bir güzellikle gelirse ona, getirdiğinin on katı var. Kötülükle gelene ise yaptığının kadarından fazla ceza verilmez. Onlar, haksızlığa uğratılmayacaklardır. Enam 160
Bu iki ayete dikkatle bakmak gerek. Kötülüğün cezası kötülük kadar, ama iyiliğin karşılığı en az on katı, bazı ayetlerde belirtilmektedir ki, daha da fazladır.
Kendine kötülük eden insan, bunu anlayınca ne yapmalı? Düşünmeli ve bir daha yapmamaya karar vermelidir. İnsan, önce yaptığı kendine ve başkalarına yaptığı kötülük ve çirkinlik için kendini affetmeli, sonra da Allah’tan af dilemeli, bir daha yapmamaya söz vermelidir.
Bu kararı alınca, tevbe de edince o insana Allah nasıl karşılık verecektir. Bunu Allah’tan dinlemek en güzeli olsa gerek.
Kendine kötülük edenler Allah’tan af dilerlerse Allah’ı affedici bulurlar. Nisa 97
Evet, Allah affedicidir, yeter ki gönülden pişmanlık duyarak Allah’a yönelsin kendine ve çevresine kötülük eden insan.
Allah, öyle merhametli ve kullarına karşı sevgi doludur ki, başkalarına yapılan kötülüğü de affeden kullarını affediyor.
Kötülüğü affedene karşı Allah da affedicidir. Nisa 149
İnsan kendini kötülüklerden korurken, başkalarının yaptıkları kötülükleri önlemek için çaba göstermek zorundadır. Eğer bu yapılmazsa, toplumda anarşi ve başıboşluk alıp başını gider.
İşledikleri kötülükten birbirlerini sakındırmıyorlardı. Maide 79
İyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak, Kuran’ın insanlara yüklediği çok önemli bir görevdir.
O, onlara iyiliği emreder, kötü ve çirkinden onları alıkoyar. Güzel şeyleri onlara helal kılar, pis şeyleri onlara yasaklar. Araf 157
zaten “Kötülük edenler şiddetli bir azap vardır.” Fatır 10
insanın içinde kendine kötülüğü emreden nefsi vardır. Nefis, insan bir şeyle karşılaştığında hemen insana en kötü olan ne ise o karşılaştığı şeyde, onu yapmasını ister. İşte aklını kullanan, düşünen insan karşılaştığı şey hakkında düşünür ve öyle kararını verir. Böyle insanlara Allah yardımcı olur, doğruyu bulurlar.
Nefsimi ak-pak gösteremem. Çünkü nefs, Rabbimin merhamet ettiği durumlar hariç, olanca gücüyle kötülüğü emreder. Ama Rabbim çok affedici, çok esirgeyicidir. Yusuf 53
İnsan Allah’ını bilince kendine ve başkalarına kötülük yapamaz, korkar.
Ama bazen öyle olur ki, kötülük ve çirkinlik gelip insanı bulur. O zaman ne yapmalıdır? Allah bildiriyor:
Rablerinden korkanlar ve hesabın kötüsünden ürperenler, kötülüğü güzellikle savarlar. Rad,21-22
Ama illa yapılan kötülüge karşılık verecekseniz, o zaman da ölçü konmuştur. Size yapılan kadar siz de yaparsınız. Ve sınırı da asla aşmayınız. Ama sabırlı olur da affederseniz bu insan için daha iyidir.
Eğer ceza ile karşılık verecekseniz, ancak size yapılan kötülüğün türü ve miktarı ile karşılık verin. Eğer sabrederseniz, elbette ki bu, sabredenler için daha hayırlıdır. Nahl 126
Allah, kötülüğün nasıl uzaklaştırılacağını bildirmiş.
En güzel olan neyse onunla sav kötülüğü. Müminun 96
Kötülüğü en güzel şekilde davranmanın insana neler kazandıracağını da Allah bakınız nasıl açık ve anlaşılır şekilde hayat düstürü olarak bildiriyor.
Güzellikle çirkinlik/iyilikle kötülük bir olmaz! Kötülüğü, en güzel tavırla sav! O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sımsıcak bir dost gibi oluvermiştir. Fussilet 34
İnsanlar arasında düşmanlığı sürdürmenin anlamı yoktur. Dostluk ve barış her şeyden güzeldir. Mutluluk kaynağıdır toplumun. Yeter ki insan gurur, kibir ve büyüklük taslamasından kurtulmuş olsun.
Çünkü “Kötülükten sakınan için âhiret daha hayırlıdır.” Nisa 77
Bilinmesi ve unutulmaması gereken bir şey daha var. O da şu, bakınız Kuran ne diyor:
İyilikler kötülükleri silip süpürür. Hud 114
Kendine ve başkalarına çok kötülük etmiş kimseler, iyilik ettikleri takdirde kötülüklerden eser kalmayacaktır.
Bu güne kadar kötülük mi ettiniz kendinize ve çevresinize? O zaman şimdi, şu dakika karar verin ve başlayın kendinize ve çevrenizdekiler iyilik etmeye. Bakınız rahatlayacaksınız, sonra çevreniz bunu hissedecek ve davranmaları değişecektir. Bu güne kadar ne yaptınızsa yaptınız, şimdi iyilik edip kötülükleri yok etme zamanı işte.
Dünya bir gün bitecek. Bu kesin. Bakınız çevrenize hiç 200 yaşında insan var mı? Yok. Bir zaman gelecek bu dünyadan gideceğiz. Ama giderken neden arkamızda kötülükler bırakalım ki. Gittiğimiz yerde, iyilikler ve kötülükler tartılacak, hangi taraf ağır gelirse ona göre hakkımızda işlem yapılacaktır. Allah böyle diyor çünkü.
O gün tartı haktır, kimin tarsızı ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerdir. Araf 8
Ben müminim, Allah’a iman ediyorum, kitabına, meleklerine, peygamberlerine ve ahret gününe inandım iman ettim diyorsun gerçekten, ama öyle sözde değil, gerçekten iman ettinse, Kuran’ı okumalısın. Bundan sorguya çekileceksin. Kuran’ı okuyunca şu ayetin de okumuş olacaksın. Bakınız Kuran ne diyor?
İyi davranırsanız, kendinize iyi davranmış olursunuz, eğer kötü davranırsanız kendinize kötü davranmış olursunuz.İsra 7
Aklını kullanma vakti şimdi. Gözün var görüyorsun, kulağın var işitiyorsun.Aklın da var, düşünmek için ne daha ne bekliyorsun ki..
Allah katında insanların en kötüsü aklını işletmeyen sağırlar ve dilsizlerdir. Enfal 22
Yoksa siz bu ayetteki gibi misiniz? Ayetin bir daha okuyun ve kendinize sorun “Ben bu ayetin neresindeyim, böyle miyim?” diye.
Eh artık gerisi size kalmış!
Şu dua ayetini yazarak size saygılarımı sunayım..
Allah’ım beni kötülüklerden koru! Mümin 9