İNSANLAR VE KONUŞTUKLARI

Biz insanoğlunun en önemli iletişim şekli bilindiği üzere konuşmaktır. Her türlü meramımızı birbirimize, konuşarak anlatırız.İşte, okulda, derdimiz olduğunda, bir şeye sevindiğimizde, üzüldüğümüzde, kırıldığımızda, tartışmada, kavgada ilk başvurduğumuz araçtır konuşma. En sessiz, kendini ifade edemeyen kişiler bile konuşmaya ihtiyaç duymuşlardır. Kendimden örnek verecek olursam; küçüklüğümde çok içine kapanık, sessiz sakin, deyim yerindeyse ağzından kerpetenle laf alınan, konuştuğu zaman da kıpkırmızı olan bir çocuktum. Bu durum belki yetiştirilme tarzından, belki kişilik yapısından ileri gelen birşeydi. Nihayetinde artık bunu geride bırakmış durumdayım.


Millet olarak her an iletişimde olmayı çok seviyoruz. Özellikle arkadaşlar arasında bir kaç zaman görüşemeyince birbirimizi arar, dakikalarca hatta saatlerce konuştuğumuz zamanlar olur. Bunun şimdiki adı 'muhabbetin dibine vurmak' oldu. Kelimeler beyninde ardarda sıralanır,dilinden hızlı bir şekilde akar, konu konuyu açar, bazen dünya işleri, bazen maneviyat, bazen de dedikodu olur bu muhabbetlerin konuları. Genelde bayanların dedikodu yaptıkları söylense de beylerin de hiç aşağı kalmadıkları bilinen bir durumdur.

Evet, konuşmayı çok seviyoruz fakat konuştuğumuz kadar her konuşulanı ciddiye alma konusunda da çok başarılıyız. Birisi hakkımızda olumsuz birşey söylese önce onu kimin söylediğini araştırıyoruz, sonra hemen bu söylenti lafa kızıp kırılıyoruz 'ben bunu hakedecek ne yaptım!' deyip arabeske bağlıyoruz,kendimizi değersiz hissediyoruz, sonra da günlerce,haftalarca hatta aylarca bunu kafamıza takıyoruz da takıyoruz. Sonuç: Keskin sirke küpüne zarar misali kendimize yapıyoruz.
Yine kendimden örnek vereceğim; önceleri yukarıda anlattığım gibi birisiydim. Olumsuz bir söz duyduğumda üzülür, kırılır, içime kapanır, kendimi değersiz hisseder, o kişiden soğur, hatta bulunduğu ortama bile girmek istemezdim. Aldığım hayat tecrübeleri ile, sosyal ortamlarda edindiğim gözlemler ile artık bu durumu aştığıma inanıyorum.

Öncelikle söylenti bir sözün sizinle ilgisi yoksa niye üzülesiniz ki,bir başarınızdan dolayı dedikodu çıktı ise niye kendinizi kahredesiniz ki, kaydadeğer olmayan konuşmalara niye takılıp kalasınız ki. Eğer bir yolda kararlı admımlarla yürüyorsak elbette bu tür engeller çıkacaktır. Eğer kendinizi ifade etmeye başladı iseniz elbette susturmaya çalışanlar olacaktır. Siz, sizi sevenler, yanınızda olanlar ile birlikte, olumsuzluklara gülüp geçerek, sürekli pozitif düşünerek, en önemlisi de Yüce Yaradan'a her an duacı olarak yolunuza devam edin.

KENDİNİZİ SEVİN, O ZAMAN HER ŞEYİN GÜZEL OLDUĞUNU GÖRECEKSİNİZ...