İntikal

"Nasılsın balığım ?"
Bana yaklaşan biri vardı. Hem çok yakınımdaydı, hem de çok uzağımda.
"Buğra ! İnanamıyorum sen buradasın !" dediğimde sıkıca sarıldım ona. Bir daha asla benden gitmemesi için sımsıkı sarıldım. 
"Kağıtları neden yaktın ? Onlarda sana milyonlarca mesajım vardı. Yüzüne söyleyemeyip kağıda akıttığım duygularım vardı. Hepsi benim gibi yandı ve kül oldu." Dediğinde elimde kalan kağıtlara baktım. "Bilmemem daha iyi olacak. Onları okudukça kendimi yıpratıyorum, senin gidişinin ardından kendimle yüzleşmek zorunda kalıyorum. Seni ben yok ettim, geri dönüşü olmayan o yola seni ben ittim."dediğimde elini cebine attı ve sigara paketinden bi tane sigara çıkardı. Üstüne, yanında getirdiği kalemle 'sonsuzluğa' yazdıktan sonra sigarayı bana verdi. 

"Bunu sen yakacaksın sen yok edeceksin, aynı beni yok ettiğin gibi..."

"Böyle deme Buğra, seni kazanmışken kaybettim. Ama elimde değildi gerçekten, lütfen inan bana."

" Benden gidebileceğin kadar önemli ne olabilir Melina ? Senden duymak istediğim tek şey bu."

"Söylersem, yine gider misin ?" Bir süre cevap gelmedi. "Söylesene ! Gidersin değil mi ? Yine beni bırakırsın terkedersin."

"Hayır, gitmeyeceğim."

"Tamam bil o zaman. Benim hastalığım var, ben psikonevrozum*."

"Seni hastalığın yüzünden terkedeceğimi mi düşündün ? Saçmalık bu !" dedi ve sinirle ayağa kalktı.

"Tamam bak sakin ol otur lütfen." Kafasını ellerinin arasına aldı ve derin bir nefes verdi. 

"Burası bizim yerimiz, biz buradan ayrılamayız. Sen bir balıksın ve denizinden, okyanusundan asla ayrılamazsın. Ben gitsem bile sen hep burada kalacaksın, bunu unutma tamam mı ?" dedi yanıma otururken.

"Peki senin burada ne işin var ? Niçin geldin ?" dedi.

"Burası bizim yerimiz, sen de söyledin." dedim ve akan gözyaşlarıma engel olmadan, istemsizce kahkaha attım.

Bir süre sonra aklımdan geçen kelimeleri toplayıp tam bir şey söyleyecektim ki Buğra konuşmaya başladı.

"Derdini anlat bana. Bir şeyin var senin."

"Boşver, geçer. Üşümemi saymazsak tabi."

Kafamı göğsüne koydu ve sıkıca sarıldı. 

Gider miydi ?

Belki.

Engel olamaz mıydım ?

Cesaretim yok.

"Isındın mı bitanem ?" dediğinde ayağa kalktım. "Gel."  Denize doğru yürüyordum. Ama arkamı döndüğümde o yoktu. 

"Buğra ? Buğra ! Yoktun değil mi ! En başından yoktun. Çünkü ben bir deliyim, manyağım ! Yine gittin işte, yine yalan söyledin, yine terkettin, yine..."

Deliriyordum. Her seferinde terkedileni oynuyordum. Hayatın bu sahnesi çok acımasızdı. Yaşattığımı yaşıyordum gerçi, Buğra bunların hepsini tek tek yaşamıştı.



*******

"Kendine geldi, taburcu işlemlerini başlatıyorum." dedi tepemdeki serumu takan kadın.

"Neredeyim ben, kimsiniz !" dediğimde bana baktı.

"Hastanedesiniz hanımefendi, sizi güvenlik görevlisi getirdi buraya." dedi ve tam o sırada diğer yanıma bir adam geldi.

"Merhaba ben Orhan, sahil güvenlikteyim ve sizi denizdeki iskelede bayılmış halde buldum."dedi.

"Teşekkürler. Gidebilir miyim ?" dedim ve hemşire olduğunu düşündüğüm kadına döndüm.

"Ciddi bir şey yok, serum bitince gidebilirsiniz." dedi ve gitti. Orhan denilen adam da gitmişti...

Tabii ki beklemeyecektim. Kolumdaki serumu çıkarttığım gibi fırladım. Koşuyordum, koşuyordum. Her zamanki gibi ona ulaşacağımı düşünüyordum.

Sabah cenaze işlemleri için gerekli yerlere gittim. Bardan birkaç arkadaşı hariç kimsesi yoktu..

Öğlen gömülmesi için gittiğimiz yerde bir sürü insan vardı. Şaşkınlığımı gizleyememiştim çünkü Buğra'nın kimsesi yoktu. Hepsi yan yana dizilmiş toprak  atmayı bekliyorlardı. 

Zar zor ayakta durduğum dakikalarda insanlar sürekli toprak atıyorlardı. Hepsi başsağlığı dileyip gideceklerdi ama onun acısı sadece benim içimde kalacaktı.

Mezarın yanına yaklaşan kız dikkatimi çekti. Sanki onu daha önce görmüştüm...


*Psikonevroz : Psikojenik (ruhi menşeli) bir düşünme, değerlendirme bozukluğudur. genellikle anormal iç çatışmalar içerisindedirler. kişi bu anormalliklerin farkındadır ve hastalığını kabul eder. psikoz ise halüsinasyon, illüzyonlar ve çeşitli hayaller kişinin şahsi dünyasını oluşturmuştur. hasta olduklarını kabul etmezler. bu nedenlerle nevroz hafif bir psikiyatrik hastalık olmakla beraber psikozların teşhisi ve tedavisi gereklidir.