İSLAM VE MÜSLÜMANLAR

ALLAH'IN DİNİNİN ORTAK İSMİ; İSLAM❗
İNANANLARIN ORTAK İSMİ; MÜSLÜMANLAR❗
.
Yüce Allah ''sorumlu'' ilk insan ve ilk Nebi'si Adem (as)' den, son Nebi'si Muhammed (as)'e kadar kullarını doğru yola iletmek için vahiy yoluyla indirdiği dinin ortak ismi ''İslam'',
bu dini yaşayan ve kabul eden insanları da ''Müslüman'' olarak adlandırmıştır.

?''Ve Allah uğrunda üstün çaba sarf ederek gereği gibi mücadele edin: O mesajını hayata taşımak için sizi seçti; ve O din konusunda sizi zora koşmadı. Sizden tek istediği atanız İbrahimin inancına tâbi olmanız. O sizleri bundan önce de bu vahyin gelişinden sonra da MÜSLÜMAN olarak isimlendirdi ki, elçi sizin için iyi bir rol model olsun, siz de insanlık için iyi bir rol model olunuz. Şu halde, artık salâtı ikâme edin ve içten gelerek zekâtla arının; bir de Allah’a sımsıkı bağlanın: O’dur sizin tek efendiniz; O ne güzel koruyup kurtarıcı ve O ne güzel yardımcıdır.'' (Hac/78)

Bu âyet açıkça ''Müslüman'' ve ''İslam'' adlandırmasının son vahiy ve son Nebi ile sınırlı olmadığını ifade eder. Tüm vahiyler İslam vahyi, o vahiylerin aslına uyan tüm inananlar Müslümandır.

İslam, Allah'ın asla değişmez ilahi kurallar ve ilkeler bütününün yani insanlık tarihi boyunca elçileri vasıtasıyla insanlığa gönderdiği tek doğru yol rehberi olan ''Vahyin'' ortaya koyduğu Hakkın değişmez ismidir.
Tüm zamanlar içinde ilahi mesajların/vahyin ortaya koyduğu bu yaşam biçimini benimseyenler için Allah’ın seçip beğendiği isim “Müslüman” olmuştur.

Gelenekçi/mezhepçi din anlayışına göre "sadece" son vahyin muhatabı ve Nebilerin sonuncusu olan Muhammed (as)'e gelen dinin adı İslam ve bu dine inananlara da Müslüman denir.

Halbuki Allah'ın ilahi mesajları insanlık tarihi boyunca hep aynı kurallar ve esaslar üzerine dayalı olarak ortak değerleri içermiş ve bu esasların adlandırıldığı dinin ortak adı da İslam olmuştur.

Tüm Nebi'lere vahiy yoluyla bildirilmiş Allah'ın ilahi mesajları küçük farklılıklarla da olsa aynı esasları içerir. Böylece tüm Elçiler aynı dinin yani İslam'ın Elçileri,
dolayısıyla bildirdikleri bu dinin ilk inananı oldukları için ''Müslümanların İlki'' olmuşlar, bu dine inanan insanların adı da Müslümanlar olmuştur.

Kur'an da bu gerçeği doğrulayan ayetlerden örnek verelim;
İBRAHİM (as), YAKUB (as) VE OĞULLARI;

?''Çünkü Rabbi ona: MÜSLÜMAN ol, demiş, o da: Alemlerin Rabbine boyun eğdim, demişti.
Bunu İbrahim de kendi oğullarına vasiyet etti, Ya'kub da, "Oğullarım! Allah sizin için bu dini İslam'ı seçti. O halde sadece MÜSLÜMANLAR olarak ölünüz". (Bakara/131-132)

İSA (as) VE HAVARİLER;

?''İsa, onlardaki inkarcılığı sezince: Allah yolunda bana yardımcı olacaklar kimlerdir? dedi. Havariler: Biz, Allah yolunun yardımcılarıyız; Allah'a inandık, şahit ol ki bizler MÜSLÜMANLARIZ , cevabını verdiler. (Al-i İmran/52)

NUH (as);

?''Eğer yüz çeviriyorsanız, zaten ben sizden bir ücret istemedim. Benim ecrim Allah’tan başkasına ait değildir ve bana MÜSLÜMANLARDAN olmam emrolundu.'' (Yunus/72)

MUSA (as);

?''Biz, İsrailoğullarını denizden geçirdik. Ama Firavun ve askerleri zulmetmek ve saldırmak üzere onları takip etti. Nihayet denizde boğulma haline gelince, Firavun: «Gerçekten, İsrailoğullarının inandığı Tanrı’dan başka tanrı olmadığına ben de iman ettim. Ben de MÜSLÜMANLARDANIM!» dedi. (Yunus/90)

YUSUF (as);

?''Ey Rabbim! Mülkten bana nasibimi verdin ve bana rüyada görülen olayların yorumunu da öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Sen dünyada da ahirette de benim sahibimsin. Beni MÜSLÜMAN olarak öldür ve beni salihler arasına kat''! (Yusuf/101)

SÜLEYMAN (as);

?''Melike gelince: Senin tahtın da böyle mi? dendi. O şöyle cevap verdi: Tıpkı o! Süleyman şöyle dedi: Bize daha önce Allah'tan bilgi verilmiş ve biz MÜSLÜMAN olmuştuk. (Neml/42)

LUT (as);

?''Zaten orada MÜSLÜMANLARDAN, bir ev halkından başka kimse bulmadık.'' (Zariyat/36)

MUHAMMED (as);

?''Bana MÜSLÜMANLARIN ilki olmam emrolundu.'' (Zümer/12)

Allah'ın dinini insanlık tarihi boyunca tebliğ eden Elçiler ve bu elçilere uyanlar hep aynı ''İslam'' dininin mensupları olarak müslüman adını almışlardır.

Aslında birer İslam Elçisi olan Musa (as) ve İsa (as) yaşadıkları dönemlerde aynı dinin ortak esaslarını yüce Allah'tan vahiy olarak almış, aynı dini yani İslam'ı tebliğ etmiş ve bu dine uyan ve inananlarda Müslüman olmuşlardır.

Ancak bu dinler zamanla mensupları tarafından tahrifata uğratılıp hak din olmaktan çıkmış ve Musa (as)'nın getirdiği din Yahudilik,
İsa (as)'nın getirdiği din Hristiyanlık şekline dönüşmüştür.

Son vahyin muhatabı ve Nebilerin sonuncusu Muhammed (as)'in getirdiği dinin adı da İslam ve O'na inanıp uyanlar da müslüman adını almışlardır.

Ancak tıpkı Musa (as)'ya uyan müslümanlar ve İsa (as)'ya uyan müslümanlar kendi elleriyle Tevrat ve İncili tahrif edip, bu da Allah katındandır diyerek din adamlarının yazdığı beşer üretimi kitapları Allah'ın vahyi yerine koyup dinlerini yahudilik ve hristiyanlığa dönüştürdükleri gibi,
Muhammed (as)'e uyan müslümanlar da, O'nun vefatından sonra Kur'anı ''okunsa da anlaşılmaz'' diyerek bir kenara atıp, uydurma rivayetler ve bunlar üzerinden yaptılan içtihatlar üzerine inşa edilmiş olan gelenekçi/mezhepçi din anlayışının alim, müfessir, muhaddis, müçtehitlerinin yazdıkları hadis, fıkıh, tefsir, ilmihal, risale, kıyas, icma v.b. kitapları Allah'ın vahyi/Kur'an yerine koyarak dinlerini ehli sünnet, şii, hanefi, hanbeli, selefi, vehhabi, eşari, harici, şafii v.b.'ne dönüştürdüler.

?''Rabbimiz üzerimize sabır yağdır ve Müslümanlar olarak canımızı al. (A'raf/126)