Annemin telefonu çaldı ben yeni uyanmıştım annemin öbür odadan bağıra bağıra konuşmasını duyuyordum.Bu akşam geliriz falan diyordu.Telefon konuşması bitti ve bende odaya girdim.
Annem -Yengen aradı ekmek yapmaya çağırıyor.
Ben -Kendi yapamıyo mu.?
Annem -Hasta kadın oğlum kolundan yapamıyor
Ben -Heeee.
Annem -Senle gidelim işte.
Ben - Olur.
Sonra biraz düşündüm benim biraderimi göndersem diye.Ama laf ağızdan çıkmıştı o kadar yol çekilir mi lan falan diye düşünürken annem hadi gidelim dedi.
1 kilometre kadar metroya yürüdük.Metroda gereksiz bekleyişler ve bakışlarla yolculuğu bitirdik allaha şükür .Benim toplu taşıma araçlarına takıntım var arkadaş bide arada sırada kullanıyorsam hepten bi panik yapıyom amk.Tabi yolculuk bitmedi mavi çizgili dolmuşa binecektik .Karşıya geçtik hemen dolmuş geldi bindik 2 kişi dedim.Para üstü uzattı ama kağıt paranın üstünden bozuk para kaydı 50 kuruş kolunda kaldı 1 lira yere düştü.1liraya uzandım aldım bu seferde kolundaki 50 kuruş düştü parkenin arasına sıkıştı.Ben hemen domalık biçimde 50 kuruşu kurtarma operesyonuna başladım.Lan öyle tırnak sokuyom böyle tırnak sokuyom çıkmıyo gavur.Elimde buruşturmak suretiyle tuttuğum kağıt parayı anneme uzattım o sırada arka sıradaki abi anahtarını bana uzattı.Bendede vardı anahtar ama akıl edemedim işte amk sonra anahtarı ilk sokmamda elli kuruş elime geldi.
-Eyyvallah abi.
Dedim.Verdim anahtarını annemim yanına oturdum.Az ilerde bi kadın el etti dolmuşun içine baktım her yer dolu hemen kalktım geçti otıurdu.Ben ayakta yolculuğu tamamladım.Amcamın prefabrikten yapılmış gecekondusuna biraz yürüdükten sonra ulaştık.Yengemin yanında uzaktan akraba tanıdık 2-3 kadın vardı.Hoş beş derken oturduk biraz kapının önünde.Kadınlar gitti bi süre sonra bende içeri girdim amcaoğlu uyuyormuş işten gelmiş.Ufak bir tokat darbesiyle;
-Uyan lan.
Dedim.Hemen kalktı zaten uyumuyomuş kerata.
-Hoşgeldin amcaoğlu.
-Hoşbulduk.
Biraz geyik muhabbeti yaptık sonra hadi yemek yiyelim dedi yemek yerkende annemgil ekmeği ıspanaklı falan yapalım diyorlardı.Yemek bitti yengem amcaoğluna para verdi;
-Git bugün pazar var ıspanak al.
Dedi.Biraz vırın kırın etsede aldı parayı;
-Hadi gidelim lan.
Dedi.O sırada hem yakın akraba hemde amcaoğlunun kankası Ufuk geldi.Üçümüz pazardan ıspanak alacaktık fakat ben ıspanak nasıl bir şey bilmiyordum amcaoğlum Uğur biliyor diye yanında bulunuyordum.Pazara giderken gereksiz geyiklerler falan yaptık geldik bi tezgahın başına bakıyoruz falan böyle.
Uğur - Hangisi ıspanak lan bunların.
Ben - Bu değil mi oğlum.
Uğur - O marul yok lan maydanoz olum o.
Ben - Bu işte oğlum.
Uğur - Abi ıspanak var mı?
Pazarcı - Yok kardeşim.
Ufuk - Uğur öyle ıspanak mı olur olum.
İlerledik ilerde başka bir tezgaha .
Uğur - Ispanak var mı?
Pazarcı - Yok kardeşim.
Üçüncü tezahta sonunda aradığımızı bulduk.Tabi tartışırken ben Ufuk 'un ıspanağı bildiğini zannediyordum.Amk ne Ufuk bliyomuş nede Uğur.Adam bize maydonoz verse alıcaz ıspanak diye.Pazarcı poşetini bana vardi amcaoğlu giderken;
Ben - Bu ıspanak değil olum pancar lan.
Uğur - Ispanak olum işte ya.
Ufuk - Pırasa lan o.Yok lan pırasa uzun olanıydı heralde.
Uğur - Aldık işte yav ıspanak maydonaz farketmez.
Ben - Amk koskoca adamlarız daha ıspanağı bilmiyoz ya.Biyerde anlatmayın lan vallaha rezil oluruz ha.
Eve ıspanakları verdik ve parkta kola ve cips yemeye gittik.Tabi askerden dönen amcaoğlu mehmet'i de yanımıza alarak.Onun kardeşi Savaşta berbere numarasını vermiş beni arasın saçlarımı kestircem diye.
Uğur -Aradımı la.
Savaş - Valla aramadı la.Ben gidiyim bari.
Dedi.Parkta gereksiz geyikler yaparak akşamı yaptık.Eve dönerken sabah yaptığım iddaa kuponuna bakmak için iddaa bayine gittik.Kuponun durumu iyiydi fakat iddacı yalanı yada klasiği diyim tek maçtan yattı arkadaş.Dedim bari bu maydanoz olayını yazayım amcaoğlunun laptopunu aldım kucağıma .O sırada öbür amcaoğlu savaş geldi;
Savaş - Ara makas attırdım saçlara.
Ben - Ne ara makası olum.
Yazmaya başladım ama savaş yanımda sıkıldı tabi.Açtı telefondan küçük ibo - ayrılık acısı şarkısı eşliğinde yazıyı tamamladım.