Issız ıssız durma öyle,
Zambaklar açınca yüreğinin derinlerinde,
Gel!
Gör!
Ne eylemiş beni yokluğun?
Sanma sürüklenip yiterim soğuk gecelerde,
Sanma dağılırım gündüzün gölgesinde,
Kırarım kanadımı tutunup sevdaya,
Beklerim…Belki gelirsin kırıp da zincirini,
Değer belki gözlerin gözlerime,
Duyuyor musun?
Duaya durmuş çiçekler,
Serçeler seherde sevda türküsü söyler .
Yüreğin yanıyor mu seninde ben gibi?
Gözlerin doluyor mu, yağmurlarla?
Ahhh!
Kahrolası ayrılık son deminde,
Bir parça kalmış sabır, tükeniyorum.
Sen de çöl kadar ıssızsın biliyorum.
Gel!
Gör!
Ne eylemiş beni yokluğun?
Bildim ey yar yormuş seni yokluğum…