Neydi benliğimi kaybettiren?
Sevmek aynı zamanda esaret miydi?
Peki özlem nasıl böyle derinlerden acıtabiliyordu?
Bende ki sevgin tükenmek bilmezken, diğer sevgileri tüketen neydi?
Ya da sevgi neden tükenirdi?
Unutmak nasıl bir eylemdi?
Gerçek mana da her şeyi unutabilir miydi insan?
Bütün yaşanmışlıkları bir 'HİÇ'e sığdırmak mümkün müydü aslında 'hiç'in bile bir anlamı varken?
'Beni neden seviyorsun?' sorusunun bir cevabı olabilir miydi?
Sevmek için neden nedenlere ihtiyaç duyarlar ki?
SEVMEK; tarifi olmayan, beraberinde özlemi getiren, saf, temiz, masum bir duyguydu oysa ki...