Aylardan Eylül, günlerden Perşembe, saat 17:21.. Değişen sadece bu 3'ü. Bir de ara ara adını anınca sesim.. Şey biraz çatallanıyor. Zaten kimse de bilmiyor onu bir Tanrım bir de ben.. Tanrı'ma anlatıyorum dilimde dualarla ve çoğu kez gözümde yaşlarla. Ondan af diliyorum, ondan çok birini sevdim günahkârım. Kalbimde evli bir adamı taşıyorum Tanrım beni affet bu yük yeterince ağır. Ben kalbimde koca bir aile taşıyorum bir adam ve onun karısıyla oğlu.. Ben bir adamın mutluluğu için diğer bütün mutlulukları yaktım, başka mutsuzluklar pahasına onun yanındayım.
Beni affet Tanrım, beni affetmen lazım.. Ben her gün binlerce kez ölüyorum ve sen sadece bir sayıyorsun, gör beni Tanrım. Senin bedenime verdiğin canı ben onun için feda etmeye hazırım, ben dünya ahiret artık kötü bir kadınım..
Mutsuz bir ailenin mutsuz kızı olarak geldiğim dünyada mutluluğu onun sesinde işittim, mutluluk konuşabiliyormuş arkadaşlar ve o kadar güzel sesi varmış ki.. Büyüsünü hala kulaklarımda taşıyorum. Mutluluk da beni sevdi, mutluluk sevebiliyormuş arkadaşlar.. Mutlulukta çoğalabiliyormuş, hatta bir oğlu var şuanda.. Ah benim mutluluğum..
Mutluluğum, acılarım, anılarım hepsi kara gözleri upuzun okşanası kirpikleri olan o kocaman evli adama ait.. Ve o kara gözleri upuzun okşanası kirpikler bir başka kadına ait.