Tarif edilemez bir duygunun içindeyim. Beni en can alıcı yerimden vurmaya hazır, kalbime hançerlerin saplanmasını bekliyorum adeta. İçimdeki o kini,o nefreti, öfkeyi ve en önemlisi de hayal kırıklığını nasıl anlatsam diye düşünüp duruyorum.
Hani bazen kelimeler yetmiyor derler ya işte kelimeler yetmiyor bazı şeyleri anlatmak için. Hissetmek,yaşamak gerekiyor.
Sanki böyle bir çocuğun eline balon vermişsiniz ne kadar mutlu olduğunu ölçtükten sonra çekip almışsınız gibi bir duygu bu.
Öfkelenmek istiyorsunuz ama o kadar bile gücünüz kalmamış sanki. Yorgunsunsunuz.
Ağlamak için bile yorgun...
Bağırmak istiyorsunuz ama yine susuyorsunuz.
Hayalleriniz hiç olmadığı yerinden kırılmış sanki.
Bozuk bir piyano çalıyorsunuz adeta. Tüm notalar eksiksiz çalıyor ama o tuşa gelince her şey berbat oluyor hayatınızda sanki.
Müzik dinlemek istiyorsunuz açtığınız şarkılar bile anlamsız geliyor. Halbuki eskiden ne kadar anlamlıydı o şarkılar. Hatta bazıları mutlu ederdi. İşte sorun da bu! Mutlu eden şarkıların şimdi mutlu etmemesi.
Düşünmek istemiyorsunuz çünkü düşününce mahvolmanın eşiğine geliyorsunuz.
Toparlanmak istiyorsunuz ama aklınızın bir köşesinde sürekli olmadık zamanlarda hatırlıyorsunuz.
Bazen de 'Bütün bu olanlar bana özel mi?' Diye düşünmeden edemiyorsunuz.
İsyan etmek gibi değil de bir neden arıyorsunuz sanki bazen.
Kendinizi avutacak bir neden.
Toparlanamayacak gibi hissediyorsunuz ya hani bazen. Sonra aklınıza daha önce nasıl toparlandığınız, kaldığınız yerden devam ettiğiniz geliyor. Bir ümit buna tutunuyorsunuz. Fakat sizi zorluyor.
Aklınızı başka şeylerle meşgul etmek istiyorsunuz ama o şeyin yarısında sürekli beyninizi kurcalayıp duruyor.
Uyumak istiyorsunuz en sonunda. Uyumak iyi bir kaçış yoludur diye düşünüyorsunuz ki haklısınız aslında.
Uyuyorsunuz ama geçip giden koskoca bir hayatın farkında bile olmuyorsunuz.
Tren gibi dizilmiş yıllar, gözünüzün önünden gidiyor.
Vagon vagon hemde...
O vagonların her birinde ise yaşamayı hak ettiğiniz ama kaçırdığınız güzel şeyler gidiyor.
Bundan sonra güzel şeyler yaşar mıyız bilemem. Ama eğer kötü bir şey yaşarsak ayağa bir öncekinden daha güçlü kalkacağımızı biliyorum.
→Kalbimden sevgili dostlarıma.