Kalbini Saklayan Adam
Vaktin birinde, güzel bir ormandaki küçük bir kulübede yapayalnız bir adam yaşıyormuş. Bu adam, zamanında insanların en karanlık yönlerini gördüğü için kendini onlardan soyutlamış. Hayatta değer vermeye layık tek varlıkların kitaplar ve yıldızlar olduğunu düşünüyormuş.
Her gece ormanın en karanlık noktasına gider, çimlere sere serpe uzanarak yıldızları seyredermiş. Yıldızları seyrederken dipsiz bucaksız hayallere dalıyormuş. Farkında olmasa da bu hayallerde hep bir kadın oluyormuş; yaşamına neşe katacak, insanlara olan inancını yenileyecek, aydınlığıyla gecesini gündüze çevirecek bir kadın. Adamın hayalleri varmış, fakat hayallerinin gerçekleşebileceğine inanmıyormuş. Bu yüzden hayalleri hep yıldızlar kadar uzakmış ona.
Yıllar böyle geçip gitmiş. Mevsimler değişmiş, doğa kendini yenilemiş, fakat adam hep aynı kalmış. Korkuyormuş yeniliklerden, değişikliklerden. Hayatının altının üstüne gelmesinden korkuyormuş. Bir kere acımasızlıklarını gördüğü insanların canını bir kez daha yakmalarından korkuyormuş. Hiç haberi yokmuş hayatının altının, üstünden daha güzel olabileceğinden. Bilmiyormuş insanların arasında hala başkalarının iyiliğini isteyenler olduğunu.
Adam yine bir gece ormandan dönmüş. Yatağına yatmış ve uykuya dalıp günü nihayetine erdirmiş.
Gece rüyasında bir ses ona uyanıp dışarı çıkmasını söylerken aniden uyanmış. Yerinden fırlayıp üstüne bir ceket almayı aklına bile getirmeden dondurucu geceye koşmuş. Ay o denli parlakmış ki ormanın sonundaki tepecik bile net bir şekilde görünüyormuş.
Adam neden böyle dışarı fırladığını bilmiyormuş bile. Her şey her zamanki gibi görünüyormuş. Ormanda sıradışı bir şey görebilmek için dikkatle bakınmaya başlamış. Bir işaret arıyormuş.
Tam pes edip evine geri dönmek üzereyken, gözleri aniden ormanın sonundaki tepeye ilişmiş. Dikkatlice baktığında, şaşkınlıktan nefesi kesilerek birkaç adım gerilemiş. Çünkü tepenin üstünde bir kadın silüeti görünüyormuş!
Kısa bir şaşkınlık anından sonra, buz gibi havaya rağmen ter içinde kalmış olan adam, ne yaptığını fark edemeden tepeye doğru koşmaya başlamış.
Ne tepede parıldayan dolunayı, ne ötüşen cırcır böceklerini, ne dondurucu havayı fark ediyormuş. Soğuk rüzgar yüzüne çarpıp yerini soğuturken, onun gözleri yalnızca tepedeki kadın silüetine odaklanmış.
En sonunda nefes nefese oraya ulaştığında, kendisini, ışıl ışıl bir gülümsemeyle yıldızları izleyen bir kadın karşılamış.
Adamın aklı başından gitmiş. Yıllardır hayalini kurduğu, rüyalarında gördüğü, hep gelmesini beklediği kadın karşısında duruyormuş!
Ne yaptığının farkına varmadan birkaç adımda kadının karşısına geçmiş ve ellerini sıkıca tutarak gerçekliğinden emin olmaya çalışmış. Kadın ona gülümsemeye devam ediyormuş. Adamın yıllar sonra gördüğü ilk gülümsemeymiş bu.
Adam kadına sarılmak için bir hamle yapacak olmuş fakat kadının yüzündeki gülümseme solunca durmuş ve dikkatle ona bakmış. Kadın, büyüleyici sesiyle konuşmuş.
” Çok geç kavuştuk. Artık vakit doluyor. Zamanımız kalmadı. Bana sarıldığın an, ikimiz de bu dünyadan gideceğiz. ”
Bu sözler üzerine adam hüzünle gülümsemiş ve kafasını çevirip arkalarında kalan ormana, yıllarca ona ev olan o büyüleyici mekana son bir kez bakmış.
Sonra, nazikçe kadını kendine çekmiş ve sıkıca sarılmış.
O an etrafa büyük bir ışık yayılmış. O gece onları uzaktan izleyen biri olsaymış, iki parlak noktanın yukarı doğru yavaşça süzülerek karanlık gökyüzünde yerlerini aldıklarını görecekmiş.
O günden sonra, adam ve kadın, gökyüzünden yeryüzündekilere tatlı tatlı göz kırpan iki yıldız olarak yaşamışlar…
#ask #sevgi #kalp #özlem #gokyüzü #tatlı #kirpikler #saklıkalp #blog #blogger #yazar #sozumoki #zaman #gülüş #ışık #nefes #nefes #gece #rüya