Hiçbir gün çekemedin, sevda denen yükümü
Başladı, bitti bu aşk, her şey yarı da kaldı
Mevsimlerden hazandı, hüzne yaprak dökümü
Rengârenk hayatımın, rengi sarı da kaldı…
Sevmeden sevilmiştin, yaptıklarından utan
Bir yangın ki ruhumda, beni alevde tutan
Bilerek söndürmeyen, bir kenarda unutan
O, ateş közündeki, kalbim yara da kaldı…
Zalime dönüşerek, hep nefreti kusmuşsun
Neden sorularıma, yanıtsızsın, susmuşsun
Rüyalarıma gelen, kara bir kâbusmuşsun
Mutluluk muammaydı, en zor soru da kaldı…
Bu günahın bedeli, olmamalı gözyaşın
Kapından çıkıp gitti, seni seven yoldaşın
Adresin ben değilim, git başka yere taşın
Gönül hanen benimle, artık ara da kaldı…
Ayaz vurmuş bir dağsın, ellerinse buz keser
Eşsiz güzelliğinden, gör ki kalmamış eser
Nerede eski halin, yerinde yeller eser
Şiirlerime ilham, veren peride kaldı…
Söküp at bedenimden, veriyor bir muhtıra
İsyanımı yazarak, döksem de ben satıra
Sensiz kokunu yayan, maziden bir hatıra
Üstümde silinmeyen, kuru teri de kaldı…
Gözlerinde canlanan, anılarla hep izle
İstediğin kadar sen, öyle saklayıp gizle
Vicdanını rahatlat arındırıp temizle
Lekelenmiş hislerin çıkmaz kiri de kaldı…
Ben acı içindeyken, herkes mutlu eşiyle
Ayrılık rüzgârının, pervasız esişiyle
Yeniden umut doğmaz, bir bahar güneşiyle
Bu denli çekilmeyen, dertler sırada kaldı…
Ne kadar kapılsak ta manasızca bir hınca
Yosma gibi davrandın, hiç durmadın kadınca
İhanete bulaştın, yan yollara sapınca
Senle vuslat ne yazık, bahtsız murada kaldı…
Gerçekleşmesi sanki bizim için çok güçtü
Sanırım karşılıksız, sevmek en büyük suçtu
Emellerle arzular, buharlaşarak uçtu
Denizlerle dağları, aşıp karada kaldı…
Küllenmiş tütemeyen, bir hasretin var ama
Sonun yine hüsrandır, hayal ve düş kur ama
Senden çok uzaktayım, yakınlarda arama
Vefa arayan adam, bil ki geride kaldı…