Kurdum soframı
Manzaraya karşı...
Koydum masama
Rakımı, suyumu,
sigaramı,
Sıkıntılarımı,
Düşüncelerimi,
Söylediklerimi,
Söyleyemediklerimi,
Sevgimi...
Doldu da doldu masa
Yer kalmadı...
Yavaş yavaş
Akşam oluyor artık
Her zamanki rutinliğiyle,
Bitiyor yine birgün
Son demleri artık gündüzün.
Hükmediyor güneş
Bütün kızıllığıyla gökyüzüne,
Dalgalanan denize,
Beni kaplıyor yine bir hüzün.
Kızıla boyanmış gökyüzü
Kararıyor bir anda
Umutlarım gibi...
Sonra
Yıldızlar belirmeye başladı
Birer birer,
Biner biner
Çoğaldıkça çoğaldılar,
Sayamadığım kadar çok oldular.
Ah! yıldızlar
Rakımın suyu kadar az
Yalnızlığım kadar çok oldunuz malesef...
Bir orkestra gibi
Aydınlattılar geceyi
Ay ile birlikte.
Yıldızlar!
Ay!
Keşke
Şu geceyi aydınlattığınız kadar
Aydınlık olsa gönlüm...
Susuyorum,
Konuşamıyorum,
Bulamıyorum yüreğime bir çözüm
Boğazım olmuş düğüm
Rakımı yudumluyorum...
Bitti yine gece
Kayboldu ay
Dağıldı yıldızlar
Kalmadı artık sigaram
Bu son dumanım
Bu son kadehim
Son yudumum
Kaldırıyorum kadehimi
Hürriyet kadar aydınlık yıldızlara,
Aya,
Her şeye rağmen iyi kalanlara,
Kalabilenlere.
Kaldırıyorum kadehimi
Kimseye aldırmadan
Ağlayabilenlere,
Sevenlere,
Sevilenlere,
Yağan yağmura,
Beni dinleyen rüzgara,
Pişmanlıklarıma,
Yaşadıklarıma, yaşayamayacaklarıma,
Yalnızlığıma...
Sana kaldırıyorum bu kadehimi
Her zaman umudu olan geceye
Rengini gözlerinden alan denize
Vazgeçişime
Sevgime...
Umut Barış GEZEN