Kalp aynası toz duman içinde
Cilası salâvat getirmek
Es-salâtü ve’s-selâmü aleyke yâ Rasulallah
Burası yerlerden bir yer değil Burası dilin sustuğu
kalbin konuştuğu bir yer
Ruhumuz burada teselli buluyor Uzuyor dakikalar
uzuyor Zaman burada sanki duruyor
Daha ne diyeyim sustum gayrı Gerisini bilen bilir
yaşayan bilir
Güvercinler ve bulutlar dalga dalga Ravzana gelip
konuyorlar Kim bilir kimden hangi yerdeki hangi
mü’minden selâm ve duâlar getiriyorlar kim bilir
Bu fânî dünyada her şey biter Sana hasret bitmez
yâ Rasulallah
Sana olan hasretin zevki de bir başkadır Hasretin
zevkini tadanlar bilirler. Sana kavuşacakları günü hasretle
beklerler
Kim neyi beklerse beklesin kim neyi özlerse özlesin
gerçek şu ki orada da burada da özlenmeye ve
beklenmeye değer sadece Sensin yâ Rasulallah
Arayan ne bulamaz ki Sende Yaradan Seni iç ve dış
güzelliğinin o en müstesna hâliyle yaratmış Tek örneğimizsin.
Önderimiz Sensin Ruhumuzun aradığı ne varsa
hepsi Sende Onun için Seni özlüyoruz
yâ Rasulallah onun için
Sen bildirmeseydin ne kendimizi ne dünyamızı
bilebilirdik Kur’an la ders verip aydınlatmasaydın
karanlıklardaydık şimdi Her sorumuza cevap Sende
Kuruyan dillere dudaklara bengisu Sende Nice kurak
çöllerden sonra kalbimiz ve aklımız susuzluğunu Sende
giderdi
Açık denizlerde pusulasını kaybetmiş gemiler gibiyiz
bazen Yolunu izlemekle nice tehlikelerden kurtuluyoruz
Hayatımıza Sen ışık tuttun. Yönümüzü Seninle bulduk
Sayısız yollar arasından tek doğru olanı bize Sen
gösterdin. Hüsrana düşmekten sözlerinle sohbetlerinle
kurtulduk
Zifiri karanlıkta attığı adımı bile göremeyen gözlere
gideceği o aydınlık diyarı Sen tarif ettin Ruhumuz bildi
Seni kalbimiz sevdi Seni
Denizleri dağları bitkileri hayvanları gökteki
yıldızları ve insanları dahası melekleri ve ebedî saadeti
bize Sen ders verdin Ruhumuzun ebedî ihtiyacını Sen
giderdin