*ABDULLAH İBNİ ÜMMÜ MEKTUM*
Gözleri görmeyen, âma bir kişiydi.
Bir gün Peygamberimiz (sav);
--- Mekke'nin ileri gelen zengin liderlerine İslamı anlatıyordu.
O sırada Abdullah ibni Ummu Mektum gelip :
--- Ya Muhammed! Bana Rabbinin bildirdiklerinden anlat,demişti.
--- Rasulullah onun tebliğine bilmeden de olsa, engel olmasını istemiyordu.
O yüzden anlatmaya devam etti.
Çünkü Mekke'nin önderleri iman ederse, Mekke'nin çoğu iman ederdi.
O âmaya, daha sonra da anlatabilirdi.
O anda vahiy gelerek peygamberini uyardı :
--- Ey Resulüm! sen istekle,sana gelene yönel.
O mağrur ve inanmaya niyeti olmayan ve ancak burnunun ucuyla dinleyen Mekkeli müşrik liderleri bırak.Onların iman etmesinden sana ne..
Onlar inanmazlar, diyordu...
Ve Rasulullah,
Abdullah ibni Ummü Mektum'a İslamı ve Allah’ın ayetlerini anlattı, o da iman etti.
Bu olay hakkında;
*ABESE SURESİ 1-16.* Ayetleri inmiştir..
Bu fakir,âma ve garip kişi,
Rasulullahın büyük sahabelerinden ve Rasûlullahın müezzinlerinden biri oldu.
Hatta Rasûlullah;
Onu bir seferinde Medine'ye vali bırakmıştır..
Kur'anı çok iyi ezberllemiş,Kur'an bilgisi olan bir kişiydi.
Rasulullah onu gördüğünde derdi ki :
--- işte bu, kendisi hakkında, Rabbim tarafından uyarıldığım kişidir ...
ABDULLAH İBNİ UMMU MEKTUM;
Gözleri görmüyordu, lakin kalp gözü açık birisiydi.
Hakkı görmüş, iman etmiş ve büyük sahabelerden olmuştu.
Oysa ki ;
öyle körler var ki,
Gözleri görüyor,lakin kalpleri kör olmuş.
MEVLA BİZİ KALP VE GÖNÜL GÖZÜ AÇIK OLAN,
HİDAYET,BASİRET VE FERASET SAHİBİ KULLARINDAN ETSİN.