KALP GÜNLÜKLERİM #1
Günlüklerim adı seriye başlamış bulunmaktayım. Çok sevdiğiniz bir insan düşünün ya da düşünmeyin. Ben onu her şeyden çok seviyorum mesele sevmek değil, mesele bu durumda karşılıklı olmamasıydı. Hayatım boyunca onu sevdiğim kadar kimseyi sevemedim nedense. Beni defalarca terk etmesine rağmen ben yine ondan şaşmadım. Aptallık mıydı benimkisi yoksa aşk mı? Bence hiçbiriydi. Çünkü cevap aptal aşıklık olacaktı.
Bence aşkı özel kılan şey aşık olduğunuz şeye göre belirleniyor. Ben ona sarılmak için her gece dua ederken o başkalarının gözlerinin içine bakarak fotoğraflar çekiliyor. Bence en büyük erdemlilik her ne olursa olsun isterse 10 değil 100 defa terk etsin en büyük sadakat onu ilk gördüğün hissi ile bekleyebilmektir. Ya da tüm gururunu piç edercesine ayaklarının altına alıp ceketini toplayıp onun yanına gitmektir.
Sana kapıları açmasa da o kapının önünde bağdaş kurup oturabilmeli insan. Hep yürüyüp geçmek işe yaramaz bazen oturup beklemek gerek... Bir defa geldiğimiz bu hayatta ömrümüzde onu sevdiğimiz gibi bir başkasını sevemeyeceksek ve bununda bilincindeysek o her şeyden çok sevdiğimizin yanına gitmek gerek defalarca kaçsa da bizden... Buna küçük düşmek diye kavramlar takanlarda olacak. Onlara da bir çift sözüm var.
"Gerçek sevgi her koşulda, her durumda, her konumda sevebilmektir. Bir dava için ölmektir de" küçük düşenler davadan davaya atlayanlardır.
SEVGİLER