Bir gece vaktiydi. Karanlığa saklanılmış, zamanın en değerli anında aklıma birden yaşamın en değerli yanı geldi bir dar sokakta. İlerledikçe sanki daha da karanlıklaşıyordu sokak. Aklımdaki düşünceler kıpraşıyordu. Bi o kadar da ürkütücüydü. Sokağın karanlığı ve darlığından ziyade. Karanlıktaki karamsar düşünceler insanın içini ürpertir cinsten olur ya bazen. Evet, işte o cinstendi. O sokaktan daha önce geçmemiştim. Adım seslerim yankılanıyordu. Ve ben ilerledikçe karanlık daha da kararıyordu. Gölgem düştü aklıma karanlık sokaklar içinde. Her şeyden öncesi yalnız o sokaktan geçiyordum. Aklımdaki kalabalıklar hariç. Ben aklımdakilerle kalabalığım. Ama dışa vuruşum yalnızlık.
Belki sende geçersin o sokaktan. Karanlığı aklında kalır. Aklındaki karanlık sorulara rağmen. Hatırlarsın bana dair karanlık sorularını. Karanlığa yöneltirsin o soruları. Seni takip eden tek şey karanlıktaki gölgen olacaktır. Gün bu gelir geçer. Geceler kısa. Belki o gecenin şafak vaktinde merhabalara uyanacaksın. Ben o gecedeki karanlığa. Karanlık sorularım yok. Her şey aydınlık sana dair…