Her birimizin içinde,
gizli bir karanlık vardır.
Bir an gelir,
gözlerimizdeki buğuyla
yüzleşiriz.
Gözlerimizi kapatıp,
o karanlıkla dans ederiz.
Ama karanlık,
bize sadece bir şey öğretir:
Işığı bulmak,
onun içinde gizlidir.
Her acı,
her kayıp,
her hüzün,
bir ışık arayışıdır.
Bazen,
gölgenin ardına saklanırız,
korkarız,
çünkü o karanlık,
bizi tanımadığımız bir yanımızla
yüzleştirir.
Ama belki de,
en büyük cesaret,
o karanlıkla barışmaktır.
İçimizdeki ışığı ararken,
gözlerimiz o kadar uzağa bakar ki,
gerçek ışık,
tam yanımızdadır.
Bazen,
sadece kendi içsel yolculuğumuza
odaklanmamız gerekir,
çünkü ışık,
hep bizimleydi.
Ve belki de,
karanlıkla barıştığımızda,
en parlak ışığımızı keşfederiz.
Çünkü biz,
hem karanlık hem de ışıktır.