Uzun zaman olmuş yazmayalı.
Bu uzun arada bir çok şey yaşadım ailevi sağlık problemleri gibi. Fırsat bulduğumda da gezdim, görmek istediğim yerleri görmek nasip oldu. Aslında kaç kere yazmak duygularımı kelimelere dökmek istedim ama olmadı. Bir türlü kafamın içindekileri bir araya getiremedim. Şimdi camdan dışarıyı, bahçeyi ve gökyüzünü izlerken yazmak geldi içimden.Kısmet bu güneymiş...
Şu an da çok zor aklımıza bile gelmeyen, bir rüya mı yoksa şaka mı diyebileceğimiz bir süreçten geçiyoruz. Hani birbirine küsen düşman olan insanlar derler ya ne ölüme ne dirime, işte tam da bu söze uyan günlerdeyiz. Toplu halde beddua alındı galiba. Tüm dünya insanları bir virüs yüzünden evlerine kapanmak zorunda kaldı. Bırakın sevdiklerimizi, ailemizi komşularımızı bile göremiyoruz. Ölümler bile yalnız kimsesiz. Beden sağlığımız kadar önemli olan ruh sağlığımızı korumaya çalışıyoruz. Üç buçuk hafta oldu kendi karantinamı uygulamaya başlayalı sadece 3 kere çıktım o da gıda ihtiyacı için. Ama bu zorunlu ev hapsine rağmen sıcak evime ve aç açıkta olmadığım için değilde en çok nefes alabildiğim için şükrediyorum.
Bu günlerde ki paylaşımları okuduğumda bir şeyin farkına vardım tarih tekerrürden ibaret. Evet geçmiş tarihi ve bu günü inceleyip karşılaştıran yazıları okuyup düşününce doğru olduğunu görüyorsunuz. Bu dünyanın döngüsü içinde olması gerekenler oluyor. Yaşadığımız doğaya ve bu yaşamı paylaştığımız canlılara yapılanların kötülerden intikamı belki de. Fakat önceki zamanlarda olduğu gibi bu sürecin sonunda da hırslarına yenik düşüp ders almayan insanlar olacak. Maalesef ki ...
Benim dileğim bilincin farkındalığın artarak, insanların iyiliğe ve doğruluğa yönelip gerekli dönüşümleri geçirmesi, yaşadığımız dünyanın iyileşmesi. Bu dönemin herkesin hayrına olması dileğiyle daha güzel günlere ulaşalım inşallah .
Sağlıkla ve sevgiyle kalın.....